İletişim
Youtube
Instagram
ONLINE DERSLER

Köy Enstitüleri: Anadolu nun Devrimi

  • Yaşam
  • 28.05.2025
  • 57 Kez Okundu
Köy Enstitüleri: Anadolu nun Devrimi

"Toprağı işleyen, düşünceyi yeşerten okullar."

Cumhuriyetin ilk yıllarında Türkiye’nin en büyük sorunlarından biri eğitimdi. Halkın büyük bir bölümü kırsal alanlarda yaşıyor, okuryazarlık oranı çok düşüktü. Bu tabloyu değiştirmek için radikal ve cesur bir proje hayata geçirildi: Köy Enstitüleri.

1940 yılında dönemin Milli Eğitim Bakanı Hasan Âli Yücel ve eğitimci İsmail Hakkı Tonguç’un önderliğinde kurulan Köy Enstitüleri, yalnızca öğretmen yetiştiren bir kurum olmanın ötesindeydi. Bu okullar, köy çocuklarını eğiterek tekrar köylerine gönderiyor, orada hem eğitici hem de modernleşmenin taşıyıcısı olmalarını sağlıyordu. Eğitim sisteminde teori ile pratiği birleştiriyor, öğrencilere edebiyat, matematik ve fen gibi temel derslerin yanında tarım, marangozluk, demircilik gibi üretken beceriler de kazandırılıyordu.

Köy Enstitüleri, öğrenciyi pasif bir bilgi alıcısı olarak değil, hayatı dönüştüren aktif bir birey olarak yetiştirdi. 1940’tan 1954’e kadar faaliyet gösteren bu okullar, yaklaşık 17 bin öğretmen, sağlık memuru ve teknisyen yetiştirdi. Kapatılmalarına rağmen yarattıkları etki, Türk düşünce ve kültür dünyasında derin izler bıraktı.

Bu enstitülerden mezun olan birçok kişi, Türkiye'nin edebiyatına, siyaset hayatına ve düşünce dünyasına damga vurdu. İşte bazı örnekler:

  • Mahmut Makal: “Bizim Köy” adlı kitabıyla, Türkiye’de köy gerçekliğini şehir insanına ilk kez doğrudan ve yalın bir dille anlatan yazardır. Kitabı sadece edebi değil, sosyolojik bir belge olarak da kabul edilir.

  • Fakir Baykurt: Edebiyatımızda köy romanı geleneğinin öncülerindendir. “Yılanların Öcü” adlı eseri hem roman hem de sinema uyarlamasıyla büyük ses getirmiştir.

  • Dursun Akçam: Halkçı ve eleştirel bakış açısıyla yazdığı öykülerle tanınan önemli bir yazar.

  • Rıfat Ilgaz: Her ne kadar doğrudan enstitü mezunu olmasa da, Köy Enstitüleri'ni savunmuş, aynı dönemin eğitim ruhunu yansıtan ve “Hababam Sınıfı” gibi eserleriyle hafızalara kazınmıştır.

Köy Enstitüleri yalnızca bir eğitim modeli değil; Anadolu insanına güvenen, üretimi kutsayan, bağımsız düşünmeyi teşvik eden bir aydınlanma hareketiydi. Bugün hâlâ birçok eğitimci ve düşünür, bu modelin çağdaş bir versiyonunun ülkeye kazandırılması gerektiğini savunmaktadır.

Anonim

İLGİNİZİ ÇEKEBİLECEK KONULAR

Anasayfa
Üye Girişi Yap
Sepetim (0)
Kitaplar
Paragraflar
Blog
İletişim