İletişim
Youtube
Instagram
ONLINE DERSLER

Turing Testi

  • Bilim ve Teknoloji
  • 21.04.2025
  • 33 Kez Okundu
Turing Testi

Turing Testi: Yapay Zekânın İnsanlığı Sorguladığı Nokta

 

Yapay zekâ (YZ) alanında yapılan çalışmalar, insan gibi düşünen makineler yaratma hayalini her geçen gün biraz daha gerçeğe yaklaştırıyor. Ancak bir yapay zekânın gerçekten “insan gibi” düşünüp düşünmediğini nasıl anlarız? Bu sorunun cevabını, modern bilgisayar biliminin kurucularından biri olan Alan Turing, 1950 yılında verdi: Turing Testi.

 

Turing Testi Nedir?

Turing Testi, bir makinenin “insan gibi düşünebildiğini” göstermek amacıyla geliştirilmiş bir testtir. Alan Turing’in 1950 yılında yayımladığı “Computing Machinery and Intelligence” adlı makalesinde, "Makineler düşünebilir mi?" sorusunun cevabını ararken ortaya attığı bu test, şu şekilde işler:

Bir insan sorgulayıcı (hakem), yazılı mesajlaşma yoluyla iki tarafa sorular yöneltir: biri insandır, diğeri ise makinadır. Sorgulayıcı, hangisinin insan olduğunu anlamaya çalışır. Eğer sorgulayıcı, belirli bir süre sonunda insanla makineyi ayırt edemezse ya da yanlış tahmin ederse, makine testi geçmiş sayılır.


Turing’in Öngörüsü

Turing, bu testin uygulandığı bir senaryoda, 2000 yılına kadar bilgisayarların bu testi geçebilecek kapasiteye ulaşacağını öngörmüştü. O döneme göre oldukça iddialı bir öngörü olan bu düşünce, günümüzde hâlâ tartışma konusudur.


Turing Testinin Amaçları

  1. Zekânın tanımını sorgulamak: Zekâ yalnızca bilgi depolama değil, aynı zamanda dili anlama, duygusal tepki verme ve insanlarla doğal iletişim kurabilmeyi de kapsar.

  2. Makine-insan ayrımını sorgulamak: Yalnızca algoritmalara dayalı bir sistemin, insana özgü davranışları ne ölçüde taklit edebileceğini görmek.

  3. Bilinci değil, davranışı ölçmek: Turing, testin bilincin varlığını değil, yalnızca davranışsal zekâyı test ettiğini özellikle vurgulamıştır.


Eleştiriler ve Alternatif Testler

Turing Testi yıllar içinde çokça eleştiri almıştır. Bazı eleştiriler şunlardır:

  • John Searle’in “Çin Odası” deneyi: Bir sistemin dışarıdan anlamlı cevaplar verebilmesi, gerçekten “anladığı” anlamına gelmez.

  • Zekânın sadece davranışla ölçülemeyeceği: Bir makine, sadece cevapları taklit ederek insan gibi görünebilir, ama bu onun gerçekten zeki olduğunu göstermez.

  • İnsan hatalarıyla karıştırılabilir: İnsanlar bile bazen kısa konuşmalarda başka bir insanı robot zannedebilir; bu da testin güvenilirliğini tartışmalı hâle getirir.

Bu eleştiriler sonucunda Lovelace Testi, Winograd Şeması Testi gibi alternatif testler geliştirilmiştir.


Günümüzde Turing Testi

2020’li yıllarda yapay zekâ teknolojisi, özellikle doğal dil işleme (NLP) alanında büyük ilerleme kaydetti. ChatGPT gibi büyük dil modelleri, birçok insanla ayırt edilemeyecek düzeyde doğal ve tutarlı cevaplar verebiliyor. Peki, bu sistemler Turing Testi’ni geçiyor mu?

Bazı testlerde, dil modellerinin Turing Testi benzeri görevlerde başarılı olduğu görülmüştür. Ancak bu başarılar, gerçek anlamda bir anlayışa değil, büyük veri kümeleri üzerinden yapılan istatistiksel tahminlere dayandığı için hâlâ tartışmalıdır.


Sonuç

Turing Testi, yapay zekânın insan benzeri davranış sergileyip sergilemediğini değerlendirmek için geliştirilmiş ilk ve en önemli testlerden biridir. Her ne kadar zamanla yetersiz kaldığı yönünde eleştiriler alsa da, hem bilimsel hem de felsefi tartışmalara öncülük etmesi bakımından eşsiz bir yere sahiptir.

Yapay zekânın gerçekten “zeki” olup olmadığını anlamak için belki de henüz doğru soruları sormaya başlamadık. Ama Turing’in 1950’de sorduğu o soru hâlâ geçerliliğini koruyor:

“Makineler düşünebilir mi?”

Anonim

İLGİNİZİ ÇEKEBİLECEK KONULAR

Anasayfa
Üye Girişi Yap
Sepetim (0)
Kitaplar
Paragraflar
Blog
İletişim