Zeus Typhon'un üstüne yıldırımlar yağdırır, ama Typhon, sanki hiçbir şey olmamış gibi, Zeus'un üzerine yürümeye devam eder ve bu arada Zeus'a adam akıllı yaklaşmış olur. Bu kez Zeus, babası Kronos gibi, ağzı elmas kadar keskin çakmaktaşından yapılmış bir orak çıkartıp aleti Typhon'a sallar. Typhon kaçmaya yeltenir, ama Zeus olduğu yerde kalır. Typhon'un topuklarının dibinde, Suriye'deki Kasium Dağındadır. Typhon'un kötü yaralandığını gören Zeus, elleriyle canavara saldırır, ama Typhon, devasa yılan boğumlarıyla Kronosoğlunu feci şekilde sarıp sıkar. Bu kadarla kalmaz, Zeus'un elinden orağı alıp baş tanrının ayak ve el bileklerindeki kas kirişlerini keser. Sonra Zeus'u omzuna aldığı gibi deniz yoluyla memleketi Kilikya'ya döner ve oradaki Korykion mağarasına (bugünkü Mersin'de, Kızkalesi'nin olduğu yer) gelince tanrıyı yere bırakır. Tendonları kopmuş olan Zeus, ayağa kalkamamaktadır. Typhon, Zeus'tan kesip koparttığı kirişleri bir ayı postuna sarıp onları saklaması için Delphyne adlı drakaina'ya (dişi ejder) gönderir. Delphyne de Typhon gibi yarı yılan, yarı insan bedenli bir canavardır. Fakat bu sırada Hermes ile Aigipan postu çalıp Typhon'a görünmeden Zeus'un yanına sokulmayı ve tanrının el ve ayak bileklerindeki kesik kirişleri onarmayı başarırlar. Böylece eski gücüne kavuşan Zeus, göğe çıkar, bir süre sonra da gökte kanatlı atların çektiği bir savaş arabasının içinde belirir. Typhon'un üstüne binlerce yıldırım yağdıran Zeus, onu Nysa dağına (nerede olduğu tam olarak belli olmayan, fakat Kuzey Afrika, Arabistan Yarımadası veya Hindistan'da bulunan bir dağ) kadar kovalar. Orada Kader tanrıçaları ("Moirai" adı verilen 3 tanrıça) devreye girerek Typhon'a küçük bir oyun oynarlar. Ona güya gücünü yerini getireceğini söyleyerek Dionysos'un zehirli üzüm suyundan içirirler. Bunun ardından kovalamaca kaldığı yerden devam eder. Trakya'ya geçmiş olan Typhon, Haimos Dağları (Balkan Dağları) dolaylarındaki dövüş sırasında oradaki bütün dağ ve tepeleri yerlerinden söküp Zeus'un üzerine fırlatır. Fakat Zeus, kendisini hedef alan dağ parçalarının her birini şimşekleriyle bloke edip Typhon'un üzerine geri döndürür. Onca dağ yığınının altında kalan Typhon'dan öyle bir kan deryası akar ki o günden sonra o dağlara Haimos ("kanlı") adı verilir. Buna karşın Typhon, son bir gayretle kaçışını deniz üzerinden Sicilya'ya doğru sürdürür. Etna yanardağının oraya geldiklerinde Zeus akıllıca bir hamleyle volkanik dağı şimşekleriyle olduğu gibi kopartıp Typhon'un üzerine yıkar. Etna dağından hala püsküren lavlar, inanışa göre Zeus'un yıldırımlarından kaynaklanmaktadır.