Bluetooth teknolojisi hayatımıza büyük bir yenilik kattı. Gündelik yaşantımızın hemen hemen her yerine bluetoothu yerleştirmiş durumdayız; spor sırasında iz sürmeden, akıllı saatlere, kulaklık setlerine kadar, aklınıza ne gelirse.
Fakat ya bunun en iyi teknoloji olmadığını söyleseydik?
Amerika'daki University of California'dan araştırmacılar yeni bir kablosuz iletişim tekniğinin varlığını göstermek için; cihazlar arasında veri aktarımını gerçekleştirmeye yardımcı olabilecek insan vücudunu kullanan bir wireless teknolojisinin prototipini geliştirdiler.
Araştırmacılar; bu yeni methoda "manyetik alan insan vücudu iletişimi" ismini verdiler. Bu teknik; giyilebilir elektronik cihazlar arasında manyetik enerjinin taşınımını sağlamada bir aygıt olarak insan vücudunu kullanıyor. Sistemin işe yaraması ve vücut aracılığıyla manyetik alanlar yayabilmek için; giyilebilir cihazların dairesel olması gerekir (kapak görselinde görüldüğü gibi), yani, fitness bantları, akıllı saatler, kafa bantları ya da kemerler gibi.
Peki buna neden ihtiyacımız olsun ki?
Tekniğin en önemli faydası düşük miktarda güç tüketimi sunması. Vücuda takılan Bluetooth cihazları veri aktarımını radyo sinyalleri ile sağlarken, bu sinyalleri oluşturan elektromanyetik ışıma vücudunuz tarafından engellenir. Evet, veri aktarımında vücudumuz engeller oluşturarak yoldan kayba sebep oluyor ve bu durum ancak cihazın gücünün artırılmasıyla aşılabiliyor.
Sonuç olarak; onları vücudumuza taktığımızda Bluetooth cihazları güç açısından çok etkin değildir. Bunu kendiniz de farketmişsinizdir, çünkü vücudumuza taktığımız Bluetooh cihazlar genellikle çok küçük ve hafif aygıtlardır ve bu da demek oluyor ki çok küçük güç kaynaklarına sahiptirler.
Ancak doğrudan manyetik alanlar aracılığıyla vücudumuz yoluyla veri göndererek, yol kaybı büyük oranda düşürülebilir. Araştırmacılar; manyetik alan insan vücudu iletişimi kullanarak yol oluşan yol kaybının; Bluetooth radyo sinyallerini kullanmaktan 10 milyon kat daha az olduğunu söylüyorlar.
Makalenin yazarlarından Patrick Mercier; bu tekniğin daha az güç gerektiren giyilebilir (takılabilir) cihazlar oluşturmayı mümkün kılacağını söylüyor.
Eğer vücudunuz aracılığıyla manyetik enerji göndermenin iyi bir fikir olup olmadığını merak ediyorsanız, araştırmacılar bunun endişe edilebilecek hiçbir yanının olmadığını söylüyorlar. Giyilebilir cihazlardaki ultra-düşük güç gerektiren iletişim sistemlerinin MRI tarayıcıları ve nakledilmiş wireless cihazlarından çok daha düşük bir güç ile ve biyolojik dokuya herhangi bir zarar vermeden sinyal göndereceğini belirtiyorlar.
Tekniğin bir başka avantajı ise güvenlik. Birkaç metreye kadar geniş bir çapta veri aktarımı yapan Bluetooth cihazları ile karşılaştırıldığında, manyetik alan insan vücudu iletişimi; sinyaller büyük oranda vücudunuz içerisinde olduğundan herhangi bir dijital gizli dinlemeyi de engelliyor. Araştırmacılar; bilginin ya vücudunuz içerisinde saklandığını ya da bir kişiden bir başkasına gönderilebileceğini söylüyorlar.
Öte yandan yöntem; kişiselleştirilmiş uygulamalar --örneğin; hoparlör ya da bir bilgisayar-- için giyilebilir cihazlar aracılığıyla veri gönderimine pek uygun olmasa da, bazı insanlar bu sınırlılığı olumlu bulabilir.
Makalenin yazarlarından Jiwoong Park:
"Sağlığınızla ilgili veri transferi yapmak için giyilebilir cihazlar kullandığınızda, bu durumda gizlilik oldukça istenilen bir durumdur" diyor.
Araştırmacılar çalışmalarının sunumunu; İtalya'da Tıp ve Biyolojide IEEE Mühendislik Topluluğunun 37. Uluslararası Konferansında (37th Annual International Conference of the IEEE Engineering in Medicine and Biology Society) gerçekleştirdiler.