Alışverişlerde vaktimizin çoğu gıda reyonlarında hangi ürünün daha sağlıklı olduğuna karar vermekle geçiyor. Kimi zaman doğru kararlar veriyor kimi zamansa “Acaba gerçekten ne yiyoruz?” sorusuyla eve dönüyoruz. Özellikle yaz aylarında gıdaların paketlenmesine ve saklanma koşullarına daha fazla dikkat etmek gerekiyor. Hevesle aldığımız ürünlerin eve geldiğimizde bozulmak üzere veya bozulmuş olması hayli rahatsız edici bir durum.Kanada’daki McMaster Üniversitesi’nden bir grup araştırmacı bu sorunun çözümüne katkı sağlayabilmek amacıyla bir sensör geliştirdi. Bilim insanlarının geliştirdiği sensör, insanlarda birçok hastalığın oluşmasına neden olan Escherichia coli (E. coli) bakterisinin varlığında ışık yayıyor. Esnek film şeklindeki sensör, gıda ambalajlarının içine yerleştirilebiliyor. Bu sensör sayesinde tüketiciler gıda ürünlerine temas etmeden gıdalardaki bakterilerin varlığından haberdar olabilecek ve güvenli olan ürünü seçebilecekler.
Sensörler E. coli içeren elma suyu ve et örnekleri üzerinde denendi. Sensörler E. coli içeren örneklere temas ettiğinde floresans ışık yaydı. Ancak bakteri içermeyen gıda örneklerine dokundurulduklarında ışık yaymadılar. Araştırmanın sonuçları ACS Nano’da yayımlandı.
Bilim insanlarının geliştirdiği sensörler floresan yoluyla ışık yayıyor. Floresans yapan maddeler belli bir dalga boyundaki ışığı soğurur ve farklı bir dalga boyunda ışık yayarlar. Yayılan ışığın dalga boyu genellikle soğurulan ışığın dalga boyundan uzundur. Yayılan ışığı tespit etmek için ultraviyole lamba veya bir floresan tarayıcı gereklidir. Geçmişte yapılan araştırmalarda bu amaçla akıllı telefonlarla kullanılabilen aparatlar geliştirilmişti.
Örneğin Lab on a Chip dergisinde yayımlanan araştırmada bilim insanları akıllı telefonlara takılabilen, kibrit kutusu büyüklüğünde bir araç geliştirdi. Bu sayede paketlenmiş gıdaları açmadan önce kontrol etmek mümkün olabilecek. Ayrıca marketlere yerleştirilecek floresan tarayıcılar sayesinde müşteriler ürünü almadan önce kontrol edebilecekler. Dünya Sağlık Örgütü’ne göre Salmonella ve E. coli gibi bakterilerin neden olduğu gıda kaynaklı hastalıklar her yıl dünya çapında yaklaşık 420 bin insanın ölümüne neden oluyor. Bu nedenle insan sağlığı için tehlikeli mikroorganizmaların tespit edilmesini sağlayan bu tür teknolojiler gıda güvenliği açısından hayli önemli.