Karıncaların büyük koloniler halinde yaşaması, kocaman şehirler kurması, birbirleriyle yardımlaşması, iş bölümünün en üst seviyelerde gerçekleşmesi bir çok filme konu olmuş, ilham vermiş, bazı dünya görüşlerinin temelini oluşturmuş, hakkında belgeseller çekilmiş ve kitaplar yazılmıştır.
Böcek dünyasında, genelde sosyal davranışlarla ilişkilendirilen hayvanlar kelebeklerdir. Ancak bu son çalışmaya göre durum değişik ve karıncalar arkadaşları, akranları olmadan gerçekten yaşayamıyorlar. Discovery News raporuna göre, karıncalar gruptan izole edildikten 6 gün sonra öldüler, gel gelelim sosyal olarak entegre olmuş kontrol grubu 66 güne kadar yaşam sürdüler.
Yalnız karıncalar hiperaktif davranışlar sergiledi, hiç dinlenmeden dur durak bilmeden yürümeye devam ettiler. Bu sürekli artan enerji kaybı, karıncalar yediklerini sindirmemesiyle çok daha kötü bir hal aldı. Normal şartlarda, karıncalar kursaklarındaki besinleri geri yuvalarına taşırlar. Yuvaya geri döndüklerinde ise, aynı geviş getirir gibi yaparak yiyecekleri geri çıkarır ve diğer karıncalarla paylaşırlar. İzole edildiklerinde geri çıkarma ihtiyacı duymadıklarından bu besinleri sindiremiyorlar ve ölüyorlar.
Bilimciler, regurjitasyon (kusarak çıkarma) işlemi sırasında besini sindirilebilecek bir duruma geldiğini ve bunun eksikliğinin besini sindirememe durumuna sebep olduğunu düşünüyorlar. Besinin kompozisyonu kusma sırasında değişiyor olabilir ve sosyal paylaşımı geliştirmiş olabilir, bununla birlikte şu da ihtimal dahilinde: sosyal etkileşim, karıncaların beyinlerini ya da sindirim organlarında bulunan mikroplarını besin sindirimi konusunda uyarıyor olabilir.