Tsunami, okyanus ya da büyük göllerde, suyun ani ve büyük miktarda yer değiştirmesiyle oluşan devasa dalgalardır. En yaygın nedeni depremler olsa da, su altı volkanik patlamalar, heyelanlar, buzul kopmaları, hatta meteorit çarpmaları bile tsunamiye yol açabilir. Genellikle açık denizde fark edilmeden ilerleyen bu dalgalar, kıyıya yaklaştıkça yavaşlayıp yükselerek büyük bir su duvarına dönüşür ve yıkıcı güce ulaşır. Saatte 30-50 km hızla hareket edebilir, dalga yükseklikleri ise onlarca metreyi bulabilir. Bu felaketler kıyı bölgelerinde altyapıyı çökertir; ulaşım, iletişim, elektrik ve su sistemlerini kullanılmaz hale getirir.
Tsunamiler, halk arasında sıkça karıştırıldıkları gelgitlerden çok farklıdır. Gelgitler Ay ve Güneş'in çekim kuvvetleriyle oluşurken, tsunamiler tamamen fiziksel yer değiştirmelere dayanır. İlk işaretlerden biri, denizin olağan dışı şekilde aniden çekilmesi olabilir. Bu durum, kıyıya doğru yaklaşan büyük bir dalganın habercisidir. Ne yazık ki bu doğal uyarı bazı kişilerce merakla karşılanıp yanlış yorumlanır ve felakete davetiye çıkarır. Kıyıya ilk ulaşan dalganın tepe ya da çukur oluşuna göre etkileri değişir; ama her durumda ciddi bir tehdit oluşturur.
Tarihte Avrupa bile tsunamilerden nasibini almıştır. 1755 Lizbon ve 1908 Messina depremleri büyük tsunamilere yol açmış, on binlerce insan hayatını kaybetmiştir. Günümüzde tsunamiye karşı erken uyarı sistemleri geliştirilmiş, bazı kıyı kentlerinde tahliye yolları ve uyarı tabelaları yerleştirilmiştir. Ancak teknoloji her zaman yeterli değildir; çünkü tsunami oluşumu birçok faktöre bağlıdır ve her zaman önceden kesin olarak tahmin edilemez. Bu yüzden kıyı bölgelerinde yaşayanların bireysel hazırlık yapmaları önemlidir. Yüksek bölgelere ulaşabilecekleri tahliye rotalarını bilmeleri, bir acil durum planı yapmaları ve tsunamiye dair doğal işaretleri tanımaları hayati değer taşır.
Tsunami sırasında hızlı karar almak, can kayıplarını önlemek açısından çok önemlidir. Bir deprem sonrası deniz çekilmesi gözlemlenirse, resmi uyarıyı beklemeden yüksek yerlere kaçmak gerekir. Tsunamiyi izlemek için kıyıya yaklaşmak tehlikeli ve ölümcül olabilir. Felaketin ardından ise, birden fazla dalga gelebileceği unutulmamalı, bölge güvenli ilan edilene kadar geri dönülmemelidir. Binalara girerken dikkatli olunmalı, yaralanmalara karşı ilk yardım uygulanmalı ve resmi açıklamalar takip edilmelidir. Tsunami, her ne kadar nadir görülen bir doğa olayı olsa da, etkileri son derece yıkıcıdır ve ciddiyetle ele alınmalıdır.