Satürn uydusu Titan'da saptanan dairesel bir molekül, yaşamın başlangıcına olanak sağlamış olabilir. Astronomlar, bu moleküle daha önce hiçbir gezegen veya uydunun atmosferinde rastlanılmadığını söylüyor.
NASA Goddard Space Flight Center'daki araştırmacılar tarafından Titan'ın kalın atmosferinde saptanan ve siklopropeniliden (Cyclopropenylidene) olarak isimlendirilen bu molekül, halka şeklinde birbirine bağlanmış üç karbon atomu ve bu halkaya bağlı iki hidrojen atomundan oluşur.
Moleküle Titan atmosferinde rastlamış olmak oldukça ilginçtir. Çünkü son derece reaktif bir moleküldür ve başka herhangi bir parçacığa çarparsa, yeni bileşikler oluşturmak için onlarla kimyasal olarak hızlı reaksiyona girme eğilimi gösterir. Bu özelliğinden kaynaklı, daha önce sadece yıldızlararası uzaydaki zayıf gaz ve toz bulutlarında görülmüştü. Fakat bir şekilde, Titan'ın atmosferinin üst katmanlarında da yalnız haldeki varlığını sürdürüyor.
Bunun gibi halka biçimli moleküller, yaşam için gerekli olan yapı taşları (DNA ve RNA) gibi davranma eğilimi gösterir. 15 Ekim'de (2020) The Astronomical Journal'da yayımlanan çalışmada, araştırmacılar, molekülün oldukça küçük bir yapı taşı olduğunu ancak bununla daha büyük şeyler oluşturulabileceğini söylüyor.
Titan'da mikroorganizmalar bulunmuyor olabilir, ancak Titan'da bunun gibi karmaşık moleküller oluşturabilmemiz, bize yaşamın Dünya'da nasıl başladığı gibi şeyleri anlatmaya yardımcı olabilir. Çünkü havada oksijen yerine metanın baskınlık gösterdiği Titan'ın şu anki koşulları, Dünyamız'ın gezegenlik tarihinin ilk evrelerine benziyor. Dolayısıyla, molekülün yaşam oluşturma potansiyeli, bizi Dünya'daki yaşamın da başlangıcına götürebilir.
Araştırma ekibinden Conor Nixon, Titan'ın bugüne kadar inceledikleri gezegen ve uydular içerisinde en büyük molekül çeşitliliğine sahip yer olduğunu söylüyor. Bu da Titan'ı yeni şeyler için iyi bir "avlanma alanı" haline getiriyor. Bunun gibi moleküller, aslında bulunacak daha heyecan verici bir kimyanın olduğunun da erken bir işaretidir.
Tüm bunları şimdilik yalnızca Dünya yüzeyinden bakarak anlamaya çalışıyoruz, ancak 2027 yılında fırlatılması planlanan Dragonfly isimli uzay aracıyla Titan'ın yüzeyini yakından inceleme fırsatına sahip olacağız.