İlginç bir canlı olan Süleymancık, “Türk Keleri” olarak da isimlendirilmektedir. Dünya genelinde Hemidactylus Turcicus adıyla bilinen bu hayvan, zararsız bir canlıdır. Zehir taşımamasının yanı sıra, tabiatına uygun yaşadığında da özellikle geceleri ortaya çıkarak sivrisinek ve böcekleri yiyerek yaşam alanına katkı sağlamaktadır. Bu özelliği ile de, biyolojik silah özelliği taşımaktadır. Süleymancık, diğer adıyla Türk Keleri, ortalama olarak 10 santimetre boyunda olup, geniş parmaklı bir yapısı vardır. Genellikle Ege ve Akdeniz bölgelerinde yaşamını sürdürmektedir. Süleymancık, görünüş itibariyle rahatsız edici ve ürkütücü olsa da, asla insana zarar vermemektedir. Evlere de girebilen ve geceleri ortaya çıkan bu canlı, çoğu zaman öldürülmek istenmektedir. Ancak, Süleymancık’ın insanlara hiçbir zararı olmadığı gibi, evlerdeki böcek ve sinekleri temizleyerek de doğal döngüyü sağlamakta ve yaşam alanlarını zararlı böceklerden korumaktadır. Pahalı ve zararlı ev ilaçlama yöntemlerinden ziyade, bu işi tamamen doğal yollarla yaptığı için, Süleymancık bu anlamda yararlanılması gereken bir canlı özelliğindedir.
Süleymancıkların gözbebekleri dikey konumludur. Vücut renkleri incelendiğinde, sırt bölgesinin açık kahverengi ve gri tonlarında olduğu görülür. Bu bölgede, aynı zamanda koyu renkli benekler de bulunmaktadır. Sırt bölgesinde görülen koyu renkli benekler, kuyruk kısmına kadar da devam etmektedir. Vücut kısmının alt bölümü, kirli beyaz renktedir. Ayak parmaklarının olduğu bölüm, dipten dar olarak şekillenmeye başlar ve uçlara doğru genişler. Gündüz vakti bu şekilde tarif edilebilen canlı, geceleri ise renk olarak açık ve saydam bir hal alır. Fizyolojik olarak ilginç bir özelliği de, kendini tehlikede hissettiğinde, kuyruğunu yukarı yönlü bükerek beklemesidir.
Ülkemizde var olan “Türkiye Kurbağa ve Sürüngenler Gözlemciliği ve Fotoğrafçılığı Topluluğu”, bilinçsizce saldırılan Süleymancığı korumak için “Lütfen Beni Öldürmeyin” isimli bir kampanya başlatmıştır. Topluluğun üzerinde durduğu nokta, bilimsel açıdan ilk olarak Türkiye topraklarından dünyaya bildirilen bu canlının, evlerde görüldüğü zamanlarda direkt olarak öldürülmeye çalışılmasının yanlış olduğudur.Her ne kadar Ege ve Akdeniz bölgesini yaşam alanı olarak tercih etse de, Anadolu üzerinde İzmirden Şanlıurfa istikametine kadar olan alanda yer yer bu canlıdan görmek mümkündür. Biyolojik silah olarak adlandırılan Süleymancık, kapalı yerlerde ortaya çıktığında, çok zor duyulabilecek ince ve tiz sesler çıkartmaktadırlar. Varlığını hissettirdiği enden özelliklerden biri de, çıkardığı bu seslerdir. Bunun dışında, herhangi bir rahatsız edici yanı ya da zararlı bir özelliği bulunmamaktadır. Süleymancık nesli korunmalı, doğal yaşam döngüleri de bu sayede devam ettirilmeli ve kimyasal ilaçlar yerine bu doğal silahlardan faydalanmak gerekmektedir.
