İletişim
Youtube
Instagram
ONLINE DERSLER

Sistine Şapeli-Michelangelo Buonarroti

  • # Tarih
  • Okuma Süresi 3
sistine-sapeli-michelangelo-buonarroti

Vatikan'da bulunan Sistine Şapeli, 1470’lerde Papa IV. Sixtus tarafından yaptırılmıştı. Şapelde, her iki uzun duvarda altı adet, altar ve giriş duvarında da iki adet olmak üzere pencereler yer alıyordu. Kutsal mekan, başpiskoposların özellikle yeni Papa’yı seçtikleri ve kutladıkları toplanma yeri olarak kullanılıyordu. Papa IV.Sixtus, 1481-1483 arasında şapeli fresklerle donatmıştı. Bu iş için İtalya’nın en ünlü ressamlarını görevlendirmişti. Şapelde Botticelli, Perugino, Signorelli, Cosimo Rosselli ve Michelangelo’nun ilk ustası olan Ghirlandaio çalışmışlar ve mekanın duvarlarını resimlemişlerdi. Böylece şapelin yan duvarlarında Musa ve İsa peygamberlerin hayatını anlatan birer dizi resimle, üst taraftaki pencerelerin arasındaki bölmelerde en önemli Papaların resimleri oluşmuştu. Tavan ise henüz çıplaktı. 1508 yılında Papa II. Julius, Michelangelo’yu şapelin tavan fresklerini yapmakla görevlendirmiş, kendini bir ressamdan çok heykeltıraş olarak gören Michelangelo, bu işi istemeyerek de olsa kabul etmişti. Yüksekliği yaklaşık 13.5 metre olan şapelin tavanı beşik tonozla örtülüydü. Michelangelo’nun çalışacağı ince, uzun tavanın eni yaklaşık 14 metre, boyu da 41 metre civarındaydı. Michelangelo, bu eserde kendi kurduğu iskelenin üzerinde tek başına çalışmış, üç yüzden fazla değişik figür içeren bu devasa çalışmayı, 1508 ile 1512 yılları arasında tamamlamıştı.

Sistine Şapeli’nin tavanının merkezinde Kutsal Kitap’ın Yaratılış bölümünde geçen dokuz önemli olay tasvir edilmişti. Sahneler, altardan kapıya doğru, sırayla okunmak üzere tasarlanmıştı. Ama Michelangelo çalışmasına karşı tarafla başlamış, bir bakıma, olayların tarihsel diziminin aksi yönünde çalışmıştı. Michelangelo’nun üzerinde çalıştığı figürlerin boyutları da altara doğru yaklaştıkça büyüyerek dinamik ve güçlü ifadelerle bezenmekteydi. Dokuz ana sahnede anlatılan hikayeler, şapelin altar kısmından girişine kadar her birinde üç kompozisyon olacak şekilde üç gruba ayrılmıştı. İlk üçlü grup dünyanın yaratılışını temsil ediyordu. Anlatının ilk sahnesini Aydınlıkla Karanlığın Ayrılması oluşturmasına rağmen bu sahne tavandaki resimlerin son yapılanıydı. Daha sonra Güneşin ve Ayın Yaratılışı ile Suların ve Karaların Ayrılması temaları işlenmişti. Bu sahnelerin ardından gelen ikinci üçlü grup insanlığın yaratılışı ve Âdem ile Havva’nın hikâyesini anlatıyordu. Burada Adem'in Yaratılışı sahnesi ile devam edilmiş, ardından gelen Havva'nın Yaratılışı sahnesini, tek bir resimde, ama iki ayrı sahnede tasvir edilen İlk Günah ve Cennetten Kovuluş kompozisyonu takip etmişti. Daha sonra şapelin girişine doğru olan üçüncü grupta Nuh Peygamber’in hikayesi ele alınmıştı. Hikaye, Nuh'un Kurbanı ile başlamış, ardından Tufan ve Nuh'un Sarhoşluğu sahneleri ile sonlanmıştı. İncil'den alınan bu hikayeler, ardarda sıralanan tavanda beş küçük ve dört büyük farklı alanlarda resimlenmişti. Michelangelo, küçük alanların kenarlarına ikişer ikişer serpiştirilmiş ignudi olarak bilinen güçlü, atletik, dört çıplak figür yerleştirmişti. Bu figürler ellerinde örtüler, bitkisel süslemeler ve başka öykülerin resmedildiği bronz madalyalar taşıyorlardı. Başlarında çiçek çelenkleri ile resmedilmiş olan figürler mermer bir düzeneğe çok değişik oturma biçimleriyle yerleştirmişti. Michelangelo, pencerelerin tepesindeki kemer üstü bölmelerinde İsa’nın İncil’de anılan atalarını betimleyen erkek ve kadınlardan oluşan bir dizi figür de resmetmişti.

Michelangelo, şapelin her iki duvarındaki pencerelerin arasında yer alan tonoz başlangıçlarına birbirleriyle değişimli olarak Eski Ahit peygamberlerinin dev boyuttaki figürleri ile İsa’nın geleceğini önceden haber verdiklerine inanılan kadın kâhinlerin figürlerini de betimlemişti. Bütün bu kişileri mermer bankların üzerine oturmuş, derin düşüncelere dalmış, okuyan, yazan, tartışan veya sanki içlerinden gelen sesi dinleyen güçlü erkek ve kadın figürler olarak resmetmişti. Figürlerin oturduğu mermer banklar çocuk resimleriyle süslüydü. Bütün bu figürler heykel gibiydi ve güçlü kaslara sahipti. Gerçek insan boyutlarından çok daha büyük olan bu figürleri çeşitli duruşlarda göstermiş, değişik giysiler giydirmiş, güzel kumaşlara büründürmüştü. Michelangelo, tavana resmettiği beş kâhin kadın ve yedi peygamberi, şapelin altar kısmından kapısına doğru; Yeremya Peygamber, Persli Kâhin Kadın, Hezekiel Peygamber, Eritralı Kâhin Kadın, Yoel Peygamber figürleri olmak üzere sıralamıştı. Şapelin kapısının üst tarafına Zekeriya Peygamber figürünü yerleştirmişti. Bu figürlerin karşı tarafında altara doğru Delphli Kâhin Kadın, İşaya Peygamber, Cumae Kâhin Kadın, Daniel Peygamber, Libyalı Kâhin Kadın figürlerini resmetmişti. Şapeldeki son figür altarın üst kısmında yer alan Yunus Peygamber’di. Michelangelo, mimari terminolojide pandantif denilen, şapelin köşe kısımlarında yer alan zor bir resim formatı oluşturan üçgen alanlara da sahneleri, ustalıkla ve mekansal hacimle betimlemişti. Tavanda yer alan dört pandantifte Eski Ahit’ten dev boyutlarda dört hikâye ile süslemişti. Şapelin altar kısmının üstündeki pandantiflerde, Haman’ın Cezalandırılması ile Musa ve Tunç Yılan Meseli temaları yer alırken şapelin giriş kapısının üstündeki pandantiflerde Davud’un Golyat’ın Başını Kesmesi ile Yudit'in Holofernes'in Başını Kesmesi sahnelerini tasvir etmişti.Michelangelo’nun Sistine Şapeli’ndeki bu dev tavan kompozisyonu o ana kadar yapılmış en büyük eserdi. Tavan resimlerini tamamladıktan sonra 1536’da Papa III. Paulus’un isteği ile altarın arkasındaki duvara Son Yargı (Mahşer) temalı resmine başlayacaktı.

Kaynak : https://www.pivada.com/michelangelo-buonarroti-sistine-sapeli-tavan-freskleri

#Tarih KATEGORİSİNDEKİ DİĞER PARAGRAFLAR

Anasayfa
Üye Girişi Yap
Sepetim (0)
Kitaplar
Paragraflar
Blog
İletişim