Evren, hayal edebildiğimizden çok daha karmaşıktır. Evreni daha büyük ölçeklerde gözlemlemeye çalıştığımızda, yeni şeyler ile bizi her zaman şaşırtıyor. Çok küçük ölçeklerde incelemeye çalıştığımızda şaşırtıcılığın boyutu yine aynıdır. Dünya nasıl oluşmuştur? Bu soru, herhangi bir Homo Sapiens üyesi tarafından sorulmuş en önemli sorulardan biridir. Atom ve molekülleri artık herkes biliyor. Atom sözcüğünü ve varlığını iyi biliyoruz. Atom maddenin en küçük sınırı olarak düşünülüyordu, ancak şu an öyle olmadığını ve yüzden daha fazla atom altı parçacığın olduğunu biliyoruz.
Sicim teorisine göre, “maddenin en küçük yapıtaşlarını, yani fotonları, kuarkları ve leptonları daha da büyük doğrulukla incelersek, yani şu anki teknolojik yeteneğimizin çok daha ötesinde, büyük bir doğruluk ile incelersek, her parçacığın nokta gibi olmadığını ve nokta benzerinin yerine, küçücük tek boyutlu bir düğümden oluşturduğunu bulabiliriz”. Bu küçücük bir boyutlu düğüm bir Sicim olarak bilinir. Son derece ince bir lastik bant gibi, her parçacık bir Sicim olarak bilinen salınımlı, titreşimli, dans eden ince bir tel içerir. Farklı salınımlar ve titreşimler farklı parçacıklarla sonuçlanır. Sicim teorisi, leptonlar, kuarklar, fotonlar, nötronlar aracılığıyla atomların önceden bilinen ilerleyişine yeni bir titreşim döngüsü tabakası ekler.
Modern fizik iki bilimsel yasaya sahiptir. Bu yasa modern fiziğin temel yasalarıdır. Kuantum fiziği ve genel görelilik yasası. Bu iki temel bilimsel yasa fiziğin farklı alanlarını ele alır. Kuantum fiziği, evrenin oluşturan çok küçük parçacıklar ile ilgilenir, bunun yanı sıra, rölativite bir bütün olarak evrenin kendisini oluşturan galaksiler, gezegenler gibi daha büyük ölçekteki cisimlerin doğası ile ilgilenir. Bu iki temel yasa arasında anlaşmazlık vardır. Şimdiye kadar bu anlaşmazlığı çözmek için ileri sürülmüş en umut verici teori Sicim teorisidir. Sicim teorisi ayrıca ekstra boyutlar ileri sürer. Sicim teorisyenleri arasındaki araştırmanın geniş bir kısmı, yaşamımızın boyutları ile bağlantılı olabilecek ekstra boyutları nasıl matematiksel olarak modellemesi üzerinedir. CERN’deki LHC parçacık hızlandırıcısında çalışan parçacık fizikçileri yakında Sicim teorisinin doğruluğunu ispat edebilir.
