Türkiye’nin saklı cennetlerinden biri olan Salda Gölü, Burdur’un Yeşilova ilçesinde yer alır. Görenleri kendine hayran bırakan bu göl, masmavi suları ve bembeyaz kumsallarıyla “Türkiye’nin Maldivleri” olarak da anılır.Ancak Salda’nın güzelliği yalnızca rengine değil, eşsiz jeolojik yapısına da bağlıdır.
Salda Gölü’nün en dikkat çekici özelliği, magnesit ve stromatolit gibi nadir jeolojik oluşumlara sahip olmasıdır. Bu mineraller gölün kıyılarında pamuk gibi yumuşak beyaz bir kum oluşturur. Turkuazla beyazın iç içe geçtiği manzara, insanın gözlerini kamaştırır. Derinliği yer yer 185 metreyi bulur; bu da Salda’yı Türkiye’nin en derin göllerinden biri yapar.
Bu doğal güzellik, aynı zamanda endemik bitkiler ve bazı canlı türleri için de yaşam alanıdır. Salda’nın kendine has ekosistemi, bilim dünyasında Mars’taki yaşam ihtimalini araştırmak için bile incelenmiştir. Ne kadar etkileyici, değil mi?
Ancak ne yazık ki Salda Gölü’nün büyüsü, günümüzde turistik ilginin aşırı artışı sebebiyle tehdit altında. Yaz aylarında on binlerce insan gölü görmek, fotoğraf çekmek ve yüzmek için buraya akın ediyor. Plansız yapılaşma, araç geçişleri, atıklar ve bilinçsiz kullanım gölün hassas yapısını deformasyona uğratıyor. Beyaz kumlar eziliyor, stromatolitler zarar görüyor, gölün berraklığı yavaş yavaş kirleniyor.
Yine de umut var. Son yıllarda koruma çalışmaları hız kazandı. Ziyaretçilere belirli alanlarda yüzme izni verilmesi, bazı bölgelerin koruma altına alınması, yapılaşmanın kısıtlanması gibi önlemlerle Salda’nın güzelliği korunmaya çalışılıyor.Ancak asıl koruma, her bir ziyaretçinin bilinçli davranmasından geçiyor. Çünkü Salda Gölü sadece bir turistik nokta değil; bir doğa harikası, bir mavi-beyaz mucize…