Ürün sahteciliği, tüketici sahtekârlığının bir biçimidir: bir ürün, olmadığı iddia edilen bir şeymiş gibi satılır. Ancak konunun daha iyi anlaşılabilmesi için gün ışığına çıkarılması gereken başka bir kavram da vardır oda aldatma. Aldatma, bir ürünü yanlış tanıtarak potansiyel müşterinin bir müşterisinin davranışını etkilemek amacıyla bilgiyi manipüle etmenin bir biçimidir. Ekman göre iki ana aldatma stratejisi olduğu, aldatanın yanlış bir şey söylemeden ilgili bilgileri gizlediği ve sahtecinin müşteriyi manipüle etmek için gerçekmiş gibi gerçek olmayan bilgileri eklediği gizleme stratejisi olduğunu belirtmiştir. Ancak bu her iki durumda da aldatma kasıtlıdır. Sahte piyasa tanımlanırken, sahte ürünler için iki tür piyasa olduğuna inanmaktadır: Müşterilerin kusurlu bir şekilde bilgilendirildiği veya ürüne aşina olmadığıdır. Bu da onları gerçek ve sahte ürünler arasında ayrım yapamamasına ve sahte malların yanlışlıkla satın alınması ve müşterinin sahteyi orijinalden kolayca ayırt edebildiği, bu da orijinal ürünlerin satın alınmasına zarar verir. Bu tür bir pazar, lüks mallar endüstrisi için daha fazla geçerlidir, çünkü tüketiciler, satın alma tarihine geldiğinde bir sahte ürün satın aldıklarının tamamen farkındadır, aslında burada alıcılar mağdur olmaktan çok suç ortağıdır.
OECD, küresel ticaret hacminin % 5-9’unun sahte üretim olduğu tahminin etmektedir, bu da yıllık 9 milyar ABD doları hacmine karşılık gelirken sahte ürün endüstrisinin 450 ABD Doları ile 810 milyon ABD Doları arasında bir zarara neden olduğu anlamına gelir. Dünya Gümrük Örgütü, dünya ticaretinin yaklaşık % 7’sini oluşturan sahte ürünler için küresel pazarın 600 milyar ABD Dolarını aştığını hesaplamıştır. Yapılan tahminlere göre, sahte lüks mal veya marka kaybının, sahte ürün satışlarının yasal lüks mal üreticileri için milyarlarca dolara neden olduğu satış kaybına ve ABD için yılda 12 milyar dolar olduğu belirtilmektedir. Bulunan farklı bir kaynak da Uluslararası Ticaret Odasıdır ve benzer bir tahminde sahteciliklerin dünya çapındaki ticaretin % 7’sine kadar olan ve yıllık 600 milyar ABD doları değerinde olan % 5’ini oluşturduğu tahmin edilmektedir. Sahtecilik endüstrisi gri piyasada işler, bu, sayıları tahmin etmenin ve elde etmenin zor olduğu anlamına gelir, dolayısıyla yukarıda belirtilen tüm farklı ancak benzer sayılar, sahte ürün piyasasına ilişkin istatistikler söz konusu olduğunda akademide bir boşluk vardır.
Bahsedildiği gibi tüm bu tahminler, yani sahteciliğin dünya ticaretinin % 5-9’unu oluşturduğu, yıldır sabit kalmış ve değerlendirilen yüzdenin ampirik bulgulara dayandığına fark edilmemiştir. Bu sorunu akılda tutarak 2016’da, Ekonomik İşbirliği ve Kalkınma Örgütü sorunu değerlendirmiş ve küresel olarak ticareti yapılan sahte para hacmi için daha makul ve doğru görünen, sağlam kanıtlara dayanan bir değer öngörmüştür. Bu değer, önceden tahmin edilen değerden önemli ölçüde daha düşük olan % 2’ye düşmüştür. İstatistiklerden bir diğeri de Interpol’e (2009) aittir, burada açıklanan değer, taklitlerin dünya çapındaki ticaretin% 2’sini oluşturduğunu doğrulamaktadır. Havocscope, sahte ürün pazarının mevcut değerinin yaklaşık 12 milyar ABD doları olduğunu doğrulamaktadır. Çıkarılan bilgiler, bize sektör bazında her yıl kaybedilen ABD $ miktarına ilişkin bilgi sağlar. Gösteri şirketleri ve giyim üreticileri yasa dışı sahtecilik nedeniyle yılda 12 milyar ABD dolarına kadar, kozmetik sektörü ise yılda 3 milyar ABD dolarına varan kayıplar yaşamaktadır. Sunulan bilgilerle, bu sahte gri pazarın ortaya çıkması nedeniyle lüks eşya pazarında gerçek bir kayıp olduğu görülmektedir. Bunun anlamı, lüks markaların ciddi bir sorunla karşı karşıya olduğudur ve oda sahtecilik. Lüks mal pazarı, 1985 yılında 20 milyar ABD Doları değerinden, Bain ve Company (2012) tarafından tahmin edilen 260 milyar ABD Doları’nın üzerindeki mevcut değerine büyümüştür. Lüks malın teknik terimi, malların kalitesinden bağımsız olsa da, müşteriler bu tür ürünlerin piyasada bulunan en yüksek kalitede olduğunu düşündürür. Çünkü bu tür markalar kendilerini bu şekilde konumlandırmaktadır ve yüksek fiyatları yüksek kalite standartlarıyla ilişkilendirmek için fazladan çaba gösterirler. İçki, moda, kozmetik, koku, saat, mücevher, valiz ve el çantalarını içeren küresel lüks eşya endüstrisi, uzun yıllardır yükselişte, lüks eşya pazarı, sadece piyasa değeri, ama aynı zamanda büyüme oranı fazladır. Lüks mal üreticileri, gündelik nesneleri statü sembollerine dönüştürmek için marka, estetik, kaliteli malzemeler, üstün işçilik ve fiyatlandırmaya odaklanarak tüketici talebini karşılar. Sanayi, gayri safi yurtiçi hasıla (GSYİH) ile birlikte yükselir ve düşer, ekonomik istikrar dönemlerinde talebin arttığını ve olumsuz ekonomik iklimlerde düştüğünü görür. Amerika Birleşik Devletleri uzun zamandır lüks mallar için en büyük bölgesel pazar olmuştur ve 2013 yılından itibaren önde gelen kişisel lüks mallar pazarı olmaya devam etmiştir.
