İnsanlık tarihinin en yaratıcı, en etkileyici sanatçıları olarak anılır. Bugün onları Ninja Kaplumbağalar sayesinde çizgi filmlerden tanıyor olsak da, gerçek hikâyeleri çok daha büyüleyici. Leonardo da Vinci sadece Mona Lisa’nın ressamı değildi; aynı zamanda bir mucit, mühendis, anatomi uzmanıydı ve defterlerindeki helikopter taslakları hâlâ insanı hayrete düşürür. Donatello, heykel sanatına hareket ve duygu katan ilk ustalardan biriydi; yaptığı bronz Davud heykeli, durağan Ortaçağ anlayışını kökten değiştirdi. Raphael ise sanat dünyasının zarafet ustasıydı; Vatikan’daki Atina Okulu freski bugün bile büyüleyiciliğini korur ve düzen, mimariyle güzelliği birleştirir. Michelangelo ise başlı başına bir dev: Davud ve Pietà heykelleri, Sistina Şapeli’nin nefes kesen tavan freskleri onun hayal gücünün bir kanıtıdır. Kendisini bir heykeltıraş olarak tanımlayan Michelangelo, taşın içindeki figürü kurtarmakla övünürdü. Bu dört isim, Rönesans’ın o benzersiz özgür düşünce ikliminde yalnızca sanat tarihini değil, insan aklının ve hayal gücünün sınırlarını da sonsuza dek değiştirdi. Bir dahaki sefere Ninja Kaplumbağalar’ı izlerken bir pizza dilimi yerken hatırla: Arkalarında dünyanın en büyük sanat dâhilerinin gerçek hikâyeleri var!