Ribozomlar protein sentezi için eski bir mekanizmadır. Her tür bir miktar proteinden oluştuğundan, Dünyadaki her canlıda her hücrede bulunurlar. Bir organizmanın genlerindeki bilgiyi okurlar, sonra bu bilgiyi organizmanın vücut sistemlerini oluşturan protein moleküllerini inşa etmek için kullanırlar.
Ribozomlar sitoplazmada “serbest” olarak bulunur veya retikulum ER’yi oluşturmak için endoplazmik retikulum (ER)‘e bağlanır. Bir memeli hücresinde, 10 milyondan fazla ribozom bulunabilir. Aynı mRNA iplikçiğine birkaç ribozom eklenebilir, bu yapı bir polisom olarak adlandırılır. Ribozomlar sadece geçici bir varlığa sahiptir. Bir polipeptidi sentezlediklerinde, iki alt birim ayrıdır ve ya yeniden kullanılır ya da kırılır. Ribozomlar dakikada 200 oranında amino asitleri birleştirebilir. Bu nedenle küçük proteinler oldukça hızlı bir şekilde yapılabilir, ancak büyük 30,000 amino asit kas proteini titin gibi daha büyük proteinler için iki ila üç saat gereklidir. Prokaryotlarda ribozomlar, ökaryotlarda ribozomlardan daha fazla protein üretmek için biraz farklı bir işlem kullanırlar. Neyse ki bu fark, streptomisin gibi antibiyotik ilaçların saldırısına yönelik bir moleküler fırsat penceresi sunuyor. Ne yazık ki, bazı bakteriyel toksinler ve polio virüsü de translasyon mekanizmasına saldırmalarını sağlamak için kullanır.