Modern zaman insanları bir yandan çağın zorluklarıyla mücadele ederken, diğer yandan da doğaya duydukları hasreti gidermelerini sağlayacak uğraşlar ediniyor. Kelebek gözlemciliği de bu uğraşlar arasında öne çıkıyor. Anadolu coğrafyası, kelebek gözlemcilerine sunduklarıyla “eşsiz” nitelemesini fazlasıyla hak ediyor. Bu topraklarda bulunan 400’ün üzerinde kelebek türü, yıllardır pek çok meraklısını adeta peşinden koşturuyor. Tüm Avrupa’da tespit edilen tür sayısının 500 olduğu düşünüldüğünde, Anadolu faunasının bu zenginliği daha da hayranlık uyandırıcı boyutlara ulaşıyor. Üstelik Türkiye’de bilinen türlerden yaklaşık yüzde 10’u endemik. Başka bir deyişle sadece Türkiye’ye özgü. Ülkemizde belirli bölgeler, tür yoğunlukları ve nadir türlere yaptıkları ev sahiplikleri ile kelebek gözlemcilerinin vazgeçilmezi durumunda. Bazı Avrupa türlerinin gözlemlenebildiği Kırklareli, Kafkas türlerine ev sahipliği yapan Artvin ve Ardahan, Amanoslar’a özel türleri ile Hatay ve Osmaniye, İran ile ortak türleri görebileceğiniz Van ve Hakkâri, yüksek dağlarındaki tür çeşitliliği ile Erzurum, sıcak iklim türleri ile Şanlıurfa ve Adıyaman’ın yanı sıra çok sayıda endemik türe ev sahipliği yapan Toros Dağları kelebek gözlemcileri için oldukça özel coğrafyalar.
