Posta gönderilerinde posta ücretinin ödendiğini göstermek amacı ile kullanılan bir tarafı yapışkanlı, diğer tarafı çoğunlukla resimli ve yazılı kâğıt etiket. Posta pulları geçmişte gönderinin posta ücretini ödemenin en çok kullanılan şekliydi. Günümüzde ise gönderiler çoğunlukla damga makinesinden geçirilmekte ve kâğıt pul taşımamaktadır. Ayrıca posta idareleri tarafından hazırlanan antiye zarf ve antiye kart gibi ayrıca ek bir ücret veya pul gerektirmeyen yazı malzemeleri de postada kullanılmaktadır. İlk olarak Birleşik Krallık’ta, 6 Mayıs 1840 tarihinde kullanılmaya başlanmıştır. Türkiye’de ise Osmanlı İmparatorluğu döneminde 1 Ocak 1863 tarihinde kullanılmaya başlanmıştır. Osmanlı İmparatorluğu zamanında kurulan posta sistemi Bosna-Hersek’ten Yemen’e, Kafkasya’dan Libya’ya bugün bağımsız devlet haline gelen 23 ülkede organize posta taşımacılığının başlangıcı kabul edilmektedir. İlk Türk posta pulları ise 1862 yılında Darbhane-i Amire’de taş baskı (litografi) tekniği ile basılmıştır. Değişik kalınlıklardaki kâğıtlar üzerine basılan pullar elle boyanmış ve zamklanmıştır, ayrıca sahtekarlıkları azaltabilmek için Nezaret-i Maliye tarafından üzerlerine eski yazı ile “Nezaret-i Maliye-i Devlet-i Aliye” yazılı kırmızı veya mavi renkli kontrol damgası vurulmuştur. Pulların posta gönderilerinde kullanılması ise 1 Ocak 1863 yılında başlamıştır. Pulların üzerinde dönemin padişahı Sultan Abdülaziz’e ait tuğra bulunmaktadır, tuğranın altındaki hilalin içinde ise Devlet-i Aliye-i Osmaniye yazılıdır. Bu pullarda dantel bulunmamakta idi ve makas ile kesilerek ayrılıp gönderilere yapıştırılması gerekiyordu.