ONLINE DERSLER

Pablo Picasso ve Sanatı

  • # Kültür - Sanat
  • Okuma Süresi 3
pablo-picasso-ve-sanati

Pablo Picasso 25 Ekim 1881’de İspanya’da doğmuştur. Pablo Picasso adıyla tanıdığımız ressamın gerçek adı ise hepimizi hayrete düşürecek kadar uzun konulmuştur: Pablo Diego Jose Francisco de Paula Juan Nepomuceno Maria de los Remodios Cipriano de la Santisima Trinidad Ruiz Picasso. İlginç karakteriyle tanıdığımız Picasso doğum anında bile ilginç bir olayla selamlamıştır hayatı. Doğduğunda nefes alamayan Picasso, amcası tarafından hayata döndürülmüş, böylece hayata karşı ilk zaferini kazanmıştır. Dokuz yaşında resim yapmaya başlayan Picasso’nun bu yeteneğini resim öğretmeni ve ressam olan babasından almıştır. Babası, resim konusunda onu yönlendirmeyi ihmal etmemiştir. Okul hayatı boyunca sayıların şekilleriyle ilgilenmiş, bol bol defterine bu şekilleri çizmiş ancak aritmetik problemlerle hiç ilgilenmemiştir. Onun ilgilendiği şeyler daha çok defterini doldurduğu birbirinden ilginç şekillerden oluşmuştur. O kadar resim çizmiştir ki kısa sürede bu yönünü geliştirmiştir. Babasının isteği üzerine bir resimdeki güvercinin ayaklarını tamamlamış ve babası bu resmi gördüğünde oğlunun artık olgun bir sanatçı olduğuna inanmış ve bunun üzerine bütün araç-gerecini oğluna hediye etmiştir. Sanat yolundaki ilk eğitimine 1895’te Barselona Güzel Sanatlar Okulu ile başlamıştır.

1901 yılından itibaren annesinin soyadı Picasso’yu kullanarak farklı kimliğinin izlerini ortaya koymuştur.  Sanat yaşamının ilk dönemlerinde kübist ya da sürrealist herhangi bir anlayışla hareket etmemiştir. Yakalandığı kızıl hastalığının ardından tedavi için gitti Barselona’dan döndükten sonra sanat yaşamında değişiklikler başlamıştır. 1900’de Galeri Volland’da ilk kişisel sergisini açmayı başarmış ve resimlerindeki güçlü özelliklerle dikkat çekmeyi başarmıştır. Kısa sürede Barselona’nın en tanınmış ressamlarından biri olmuştur. Farklı resimleriyle dikkat çeken Picasso yakın çevresi tarafından da sürekli eleştirilmiştir. Kübist akımın en önemli örneklerinden sayılan bir genelevdeki beş hayat kadınını anlatan ünlü eseri ‘Avignonlu Kadınlar’ birçok çevrenin hedefi olmuştur. Ancak o bireysel ve toplumsal duyarlılığını resimlerine aktarmaktan vazgeçmemiştir. Nitekim Alman ordularının Guernica kasabasını bombalamasına da tepkisiz kalmamış ve ‘Guernica’ eseriyle kitleleri etkilemeyi başarmıştır.

Resimleri onun kelimeleri olmuştur adeta… Bir sergisinde ‘Guernica’ resmini inceleyen bir Alman general Picasso’ya ‘Bu resmi siz mi yaptınız?’ diye sormuş, Picasso tereddüt etmeden ‘Hayır, siz yaptınız.’ cevabını vermiştir. Savaştan yana hiçbir anlayış gütmemiştir hiçbir zaman. Eserleri yoluyla başkaldırıyı sunan sanatçı, hayatla kavgasını sunmuştur bize. Savaşın resmini yapmayı hiçbir zaman tercih etmemiştir. Ancak yaşadığı döneme savaşlar damgasını vurduğu için savaşın etkisini sanatına sunmak zorunda kalmıştır. Picasso, “Evet”ten çok “Hayır” kelimesini kabul etmiştir. Mutlak kabullenme, savaşı kabul edebilme onun için mümkün olmamıştır. İspanya’daki savaş, Picasso’ya göre insanlığa ve özgürlüğe karşı açılmıştır. Guernica’yı çizerken “Şu anda yapmakta olduğum resim de –ki ona Guernica adını vereceğim.” cümlesi İspanya’yı sefalete sürükleyen askeri sınıfa duyduğu nefreti ifade etmek için çırpınmıştır.

Siyasette aktif olmayı tercih etmiştir. Yaşadığı topraklardaki olaylara tepkisiz kalmak istememiştir. Fransız Komünist Partisine katılmış ve ‘barış güvercini’ olgusunu yaratmıştır. Ancak bu konuda da eleştiri oklarından kaçamamıştır. Sovyetler Birliği Picasso’nun resimleri ve sanat anlayışı için ağır suçlamalarda bulunmuştur: ‘Onun eserleri, sıradan insanların öfkelerini tetikleyen kapitalist estetiğe karşı olan iğrenç bir özür gibidir. Onun bütün tuvalleri insanı, bedenini ve yüzünü çirkinleştirmektedir.’ cümleleriyle Picasso’nun sanatına bakış açılarını ortaya koymuşlardır. Picasso resmin diliyle bir dünya yaratmış ve buna inanmıştır. Annesi ona küçükken ‘asker olacaksan general olacaksın, rahip olursan papalığa yükseleceksin.’ demiştir. Oysa o sadece ‘Ressam Picasso’ olmayı tercih etmişti. Çünkü Picasso’ya göre, bütün çocuklar sanatçı olarak dünyaya gelmiştir. Önemli olan Picasso gibi büyüyünce de sanatçı kalabilmektir. Picasso sadece bunu önemsemiştir.

 

 

 

Kaynak : http://blog.istanbul1881.com/pablo-picasso-sanati/

#Kültür - Sanat KATEGORİSİNDEKİ DİĞER PARAGRAFLAR

Anasayfa
Üye Girişi Yap
Sepetim (0)
Kitaplar
Paragraflar
Blog
İletişim