Türk Ressam Osman Hamdi Bey 1842’de İstanbul’da İbrahim Edhem Paşa’nın oğlu olarak doğdu. Çok yönlü bir Osmanlı aydını olan Osman Hamdi Bey, 1856’da Mekteb-i Maarif-i Adliye’de öğrenime başladı. Bu dönemde resme ilgi duydu ve çok sayıda karakalem denemeler yaptı. 1860 mart ayında hukuk öğrenimi için Paris’e gönderildi. Paris’te bir süre hukuk eğitimine devam eden sanatçı daha sonra resim ve arkeoloji eğitimini tercih ederek Paris Güzel Sanatlar Okulu’na kayıt oldu. Resim eğitimi için bir yandan da Jean Léon Gérome (1824-1904) ve Gustave Boulanger (1824-1888) atölyelerine devam etti. Paris’teki eğitimi 9 yıl sürdü. 1867 yılındaki Uluslararası Paris Sergisi’ne üç eseriyle katıldı. 1869 yılında yurda döndükten sonra, Bağdat Valiliği’ne atanan Mithad Paşa ile birlikte Vilayet Umur-u Ecnebiye Müdürlüğü göreviyle Bağdat’a gitti, 1871’de sarayda Teşrifat-ı Hariciye Müdür muavinliğine getirilmesi üzerine İstanbul’a döndü. 1873 Viyana Sergisine, sergi komiseri olarak gönderildi. 1875 yılında Hariciye Umur-u Ecnebiye katipliğine 1876 yılında Matbuat-ı Ecnebiye Müdürlüğüne, 1877 yılında Beyoğlu Altıncı Daire Müdürlüğüne atandı.
11 Eylül 1881’de Müze-i Hümayûn ve 1882’de yeniden açılan Sanayi-i Nefise Mekteb-i Alisi Müdürlüğüne atandı. Bu görevleri sırasında Müzecilik ve Sanayi-i Nefise Mektebi için büyük atılımlar gerçekleştiren sanatçı, bir yandan da arkeolojik kazılara katıldı. Müzenin envanter ve teşhir bölümlerini hazırlayan sanatçı aynı zamanda mimar Vallaury’ye bugün Arkeoloji müzesi olarak hizmet veren binayı yaptırdı. Ayrıca, Sanayi-i Nefise Mektebi’de bu dönemde inşa ettirildi. Osman Hamdi Bey tüm bu çalışmalarla birlikte resim çalışmalarına da devam etti. Oryantalist ekolde yetişen bir sanatçı olarak resimlerinde, ait olduğu toplumun yaşamına ilişkin kesitleri resmetti. Konulu, büyük boyutlu kompozisyonlarının yanı sıra portre ve peyzaj çalışmaları da vardır. Oldukça detaylı ve gerçekçi bir biçimde, akademik bir anlayışla resim yapan sanatçının İstanbul’a ilişkin resimleri, Rüstem Paşa Camii, Sultan Ahmed Camii, Çinili Köşk gibi anıtsal yapıların içinde veya önünde geçen konulu kompozisyonlar veya II. Selim Türbesi, Eminönü Yeni Camii, Eyüp Mezarlığı gibi konuları içermektedir.