Hapşırıklar genellikle tek değillerdir. İlk "hapşuu"nuzu ağzınızdan atar atmaz, hemen ardına gizlenmiş bir başka hapşırık da onu takip eder. Bazı insanlarda bu sayı ilk hapşırığın hemen ardından gelen diğer hapşırıklarla birlikte 2'yi, 3'ü, 4'ü hatta 10'u bile bulabilir. Etraftaki iyi niyetli insanlardan da defalarca işitilen "iyi yaşa/çok yaşa" temennisiyle karşılanır. Peki, neden hapşırıyoruz?
Bu durum tamamen burnumuzdan aldığımız nefesle ilgilidir. Hapşırıklar genellikle burnumuza girerek burun mukozamıza ulaşan yabancı bir parçacıkla ya da dış bir uyarıcıyla başlar. Cleveland'da University Hospitals Case Medical Center'dan alerji uzmanı Dawn Zacharias bu durumun histamin salınımını tetiklediğini ve histaminlerin de burnumuzdaki sinir hücrelerini rahatsız ettiğini söylüyor. Bu rahatsızlık da burunda bulunan ve kaşıntı yapan şeyi, güçlü bir hava püskürtmesiyle dışarı atma isteği olarak hapşırığı ortaya çıkarıyor.
Fakat eğer ki rahatsızlık veren şey bir hapşırıktan sonra hala burnunuzun direğini sızlatıyorsa, burnunuz ikinci bir hapşırığı ortaya çıkarır. Yani; ikinci hapşırığınız, ilk hapşırığınızın görevini yeterince yerine getirmediğinin bir göstergesidir. Bu da alerjik durumdaki bir insanın neden elinde mendille dolaştığını açıklıyor.
Zacharias: "Burnumuzda rahatsızlık veren her ne ise ondan kurtulmaya çalışıyoruz, bu yüzden alerjik insanlar daha çok hapşırırlar çünkü alerjen hala etraftadır. Ancak eğer soğuktan dolayı hapşırıyorsanız, hapşırıklarınız arasında belirli zaman aralıklarının olduğunu farketmişsinizdir" diyor.
Eğer ofisinizde, sınıfınızda ya da etrafınızda 10 defa hapşıran bir insan görüyorsanız, bu şu anlama geliyor; o insanın hapşırıkları sizinki kadar güçlü bir çıkış gücü yaratmıyordur. Zacharias; bu durumun; sinir bağlantılarına da bağlı olarak, o insanın burnunda bulunan ve onu rahatsız eden şeyi dışarı çıkarabilecek kadar güçlü hapşıramadığı anlamına geldiğini söylüyor. Böyle bir durumda da burnu ovuşturmanın ya da aşırıya kaçmadan karıştırmanın manuel olarak alerjenden kurtulmak için bir yöntem olabileceğini ekliyor.
Elbetteki hapşırıklar; yalnızca buruna kaçan ve rahatsızlık verici bir parçacığın tetiklediği bir durum olarak ortaya çıkmaz. Yaklaşık olarak toplumun %18 ila %20'si için göz alıcı parlak ışıklar da kontrolsüz hapşırmaya sebep olabilir. Bu durum "fotik hapşırma refleksi" olarak bilinen genetik bir durumdur ve mekanizmaları tam olarak anlaşılamamıştır. Bazı araştırmacılar bu durumu; hızlı gözbebeği küçülmelerinin hapşırmayla ilgili sinirleri harekete geçiriyor olabileceğine inanıyorlar, fakat yine de kimse tam olarak emin değil. Sonuç olarak, dışarıdaki zamanlarınızda eğer defalarca hapşırıyorsanız, gözlerinizi güneşten kısa bir süreliğine saklayın.