Mor ekonomi, toplumsal cinsiyet eşitliğini merkeze alan ve kadınların ekonomik yaşama tam, etkin ve eşit katılımını savunan alternatif bir ekonomi modelidir. Feminist ekonomi düşüncesinden beslenen bu yaklaşım, yalnızca kadınların iş gücüne katılımını artırmakla kalmaz; aynı zamanda görünmeyen ev içi emek, bakım emeği gibi geleneksel ekonomide görmezden gelinen alanları ekonomik analizlere dahil eder. Kadın emeğinin düşük ücretlendirilmesi, cam tavan sendromu ve ekonomik şiddet gibi yapısal eşitsizlikleri sorgular ve dönüştürmeyi hedefler.
Mor ekonomi, cinsiyet eşitliğine duyarlı politikalar geliştirmeyi savunur. Örneğin, toplumsal cinsiyet bütçelemesiyle kamu kaynaklarının daha adil dağıtılması, kadın kooperatiflerinin desteklenmesi, bakım hizmetlerinin kamusal hale getirilmesi gibi uygulamalar kadınların ekonomik özgürlüğünü artırmayı amaçlar. Bu model, sadece ekonomik büyümeyi değil; eşitliği, adaleti ve insan onuruna yakışır bir yaşamı da temel alır. Kadınların sadece tüketici değil, üretici ve karar verici olarak konumlandığı bir sistem önerir.
Ayrıca mor ekonomi, kadınların yoğun olarak bulunduğu güvencesiz, düşük ücretli ve kayıt dışı işlerin görünür kılınarak bu alanlarda yapısal çözümler üretilmesini savunur. Kadının ekonomik yaşamda yer almasını bireysel tercihlerle değil, sosyal adaletin bir gereği olarak görür. Tüketim alışkanlıklarının sorgulanması, reklamlarda cinsiyetçi temsillerin dönüşmesi ve kadın girişimciliğinin desteklenmesi gibi mikro ölçekte dönüşümler de bu ekonomi anlayışının bir parçasıdır.
Sonuç olarak mor ekonomi, yalnızca kadınlar için değil, tüm toplum için daha adil, eşitlikçi ve sürdürülebilir bir ekonomik yapı hedefler. Ekonomiyi sadece kâr ve büyüme odaklı değil, insan merkezli ve toplumsal faydayı önceleyen bir anlayışla şekillendirmeyi önerir. Bu yönüyle, geleceğin ekonomik modellerinden biri olma potansiyeli taşır.