İletişim
Youtube
Instagram
ONLINE DERSLER

Mona Lisa

  • # Kültür - Sanat
  • Okuma Süresi 3
mona-lisa

Mona Lisa, Leonardo da Vinci'nin en ünlü resmi ve belki de dünyanın en ünlü sanat eseridir. Dünyadaki en meşhur yüzlerden biri olan portredeki kadın hakkında çeşitli görüşler ileri sürülmüştür. Bugün kullanılan isim 16. yüzyıl sanat tarihçisi Giorgio Vasari'ye dayandırılmaktadır. Onun görüşü Leonardo'nun Floransalı tüccar Francesco del Giocondo'nun karısını resmettiği yönündedir. 1479 doğumlu olan Lisa 16 yaşında Francesco del Giocondo’yla evlenmiştir. Leonardo, 1503’te Floransa'dayken, varlıklı bir ipek tüccarı olan Giocondo, Leonardo’yu ziyaret ederek karısı Lisa del Giocondo'nun portresini yapmasını istemiştir. Aynı tarihlerde aldığı evin ve Lisa’nın dünyaya getirdiği bir erkek çocuğun kutlanması için böyle bir sipariş istemiştir. O dönem Floransa'sında bunlar, bir portre ısmarlamak için yeterli nedenler olarak görülmektedir.

Tablodaki en etkileyici şey Lisa’daki canlılıktır. Yaşayan bir varlıkmışçasına gözlerimizin önünde değişmekte, ona her baktığımızda daha bir farklı görünmektedir. Lisa hem gülümseyen hem ciddi ve mesafeli bir ifadeye sahiptir. İfadesi kendini ele vermez ve bakış açısına göre değişmektedir. Leonardo, bu etkiyi yaratmak için portrenin ağız ve göz kenarlarını bilerek bulanıklaştırdığı, sfumato denilen bir teknik kullanmıştır. Özellikle yüzdeki bu noktaları yumuşak bir loşluğa daldırarak belirsiz bırakmıştır. Resme kazandırdığı ince ve zor fark edilir sfumato yöntemini, büyük bir dikkatle ele almıştır. Bu nedenle, Mona Lisa’nın nasıl bir ruh durumunda olduğu tam olarak anlaşılamamaktadır. Yüzündeki ifade her defasında değişiyor gibidir. Belirsizliğin yanında bu etkiyi yaratan başka etkenlerde vardır. Tablonun iki yarısı birbirine simetrik değildir. Bu durum, belirgin bir biçimde, arka plandaki doğa görünümünde göze çarpmaktadır. Soldaki ufuk çizgisi, sağa göre daha alçakta gibidir. Bu yüzden, tablonun sol tarafına odaklaşınca, kadın daha uzun boylu ve dik görünmektedir. Odaklaştığımız yöne göre yüzü de değişmektedir, çünkü yüzününde iki yanı, birbiriyle aynı değildir.

İlk bakışta kompozisyon sade ve basit görünmektedir. Kadın, engin bir manzaranın önünde kolçaklı bir sandalyede oturmaktadır. Dönemin diğer portrelerinden farklı olarak sadece yüz ve omuzlar resmedilmemiş, kadının tüm duruşu gözler önüne serilmiştir. Kadın sandalyenin koluna dayanarak dik ve yanlamasına bir biçimde oturmuştur. Yüz bize bakarken vücut yana doğru dönüktür. Böylece canlı bir etki yaratılmıştır. Kadının arkasında bir locanın korkuluğu görülmektedir. Locaya ait iki sütun resmin kenarlarından sonradan yok olmuştur. Resmin ön bölümü bu sütunlu korkulukla manzaralı arka bölüme bağlanmaktadır. Arka bölümde resmin solunda bir patika seçilir, sağında ise kurumuş ırmak yatağını andıran bir uzantı yer alır ki bunun Arezzo yakınlarındaki Buriano Köprüsü olduğu düşünülmektedir. Bitki örtüsünden yoksun manzaranın içerdiği sarp dağlar uzaklarda, yeşilimsi-mavimsi gökyüzünün altındadır.

Bu portrede Leonardo’nun ustalığı ayrıntıları kılı kırk yarmasında öne çıkmıştır. Kadının sarkan saçlarını incecik bir tül örtmektedir. Elbise üzerindeki ince işlemelerde Leonardo’nun detaylara verdiği önem fark edilir. Koyu renkli giysisinin boynun epeyce aşağısındaki yakasında çapraşık desenli işlemeler vardır ve yaka büzgülüdür. Hardal renkli kol ağızlarının daha ağır görünümlü kumaşı doğal bir ışıltı yayar. Özellikle yüzde ve ellerde görülen gölgelendirme üçboyutluluk etkisi yaratmak üzere kullanılmıştır. Modelin kaşları ve kirpikleri yoktur ancak yapılan tarama çalışmaları daha önce bunların portrede varlığına işaret etmiştir. Leonardo'nun bu detaylar için kullandığı pigmentin zamanla solmuş veya temizleme sırasında silinmiş olduğu düşünülmektedir. Kaşlarının olmayışı, yüze soyut bir ifade kazandırmıştır. Üst üste kavuşturulmuş eller kompozisyonu tamamlar ve resme bakanda sakin, onurlu bir kişi etkisi uyandırmaktadır. Bu duruş o döneme ait bir nezaket kuralını yansıtmaktadır.

Leonardo, portreyi daha tamamlanmadan, Floransa portrecilik anlayışında büyük bir etki yaratmıştır. Aynı dönemde Floransa’da bulunan genç Raffaello, Leonardo’nun atölyesine sık sık uğramış, yaşını almış bu ustanın biçemini hemen benimsemiş ve Mona Lisa’ya dayanarak yıllar boyunca geçerliliğini koruyacak bir portreleme anlayışı oluşturmuştur. Floransalı müşterilerine bu yeni anlayışla yapıtlar üretmiştir. Mona Lisa'yla aynı duruşlu “Moddalena Doni” ve “Kadın ile Tekboynuz” portreleriyle Leonardo’nun Mona Lisa’sı ile parlayan yeni anlayışı sürdürmüştür.

Mona Lisa üzerinde yıllarca çalışan Leonardo, sanat tarihinin en büyük başyapıtlarından birini yaratmıştır. Resmi müşterisine teslim etmemiş ve hep yanında kalmıştır. Leonardo resmi krala armağan etse de son olarak Paris’teki müzeye verilmiştir. 1911’de Louvre'da sergilendiğinde İtalya’ya geri götürmek isteyen müze çalışanlarından İtalyan Vincenzo Peruggia tarafından çalınmış ve 1913’te Floransa'da tuhaf bir biçimde ortaya çıkmıştır. Soygun ve üzerinde çok konuşulan tekrar bulunma öyküsü, resmi tüm dünyada manşetlere taşımış ve ünü iyiden iyiye artmıştır. Her yıl milyonlarca kişinin ziyaret ettiği Paris’e iade edilen tablo, Louvre Müzesi’nin en büyük başyapıtı olarak kurşun geçirmeyen camın ardında sergilenmektedir.

Kaynak :

#Kültür - Sanat KATEGORİSİNDEKİ DİĞER PARAGRAFLAR

Anasayfa
Üye Girişi Yap
Sepetim (0)
Kitaplar
Paragraflar
Blog
İletişim