“Şimdi sessiz duruyoruz kıyısında bir düşüncenin
Unutmamak için çünkü unutuşun kolay ülkesindeyiz”
Unutuş ya da unutma eylemi kimileri için şahsiyetin temel yapı taşlarını kaybetme yönünde bir süreç olarak tanımlanabilir. Ne de olsa insan anılarıyla, öğrendikleriyle ve sonunda bildikleriyle var olur. Muhafaza ettiği anılar insanı insan yapan, onu karar verme sürecinde doğru olasılık hesapları yapmaya yönlendiren birer öğe niteliği taşır. Ancak bu noktada insanoğlunun hayatta kalmak için sığındığı bir başka eylem devreye girer: Unutmak. Unutuş süreci kimi zaman deformatif olabilir ancak çoğu zaman gereksiz verilerin veya kullanılmayan bilginin hafızadan çıkarılması sürecini içererek işe yarar hale gelir. Tüm bu süreç insanoğlunun hayatta kalma güdüsü ve yaşamını anlamlandırma isteğiyle ilişkilendirilebilir. Ne de olsa insan iyi hissetmeye programlıdır ve iyi hissetme uğruna kötü anıların, rahatsız edici bilgilerin hafızdan çıkarılması mübah sayılabilir. Orhan Kemal’in de inandığı gibi ”Güçlü bir hafıza, ağır bir cezadır ve işin kötüsü iyi anıları nadiren, kötü anları sıklıkla hatırlatır.” Edebiyatta, sanatta ya da herhangi bir duygu yoğunluğu ile ortaya konan birçok eserde unutuş meselesi hatrı sayılır bir yer kaplamıştır. İnsanın kimi zaman yeteneği sayılan kimi zaman da üretim hatası gibi görülen bu unutuş meselesi bize Yunan mitolojisindeki Lethe kavramını çağrıştırır. Lethe, mitolojide yeraltı dünyasında akan nehirlerden biridir ve sularından içen gölgelere -ölülerin ruhları- dünyada yaşamış oldukları geçmiş fani hayatlarına dair her şeyi unutturur. Lethe ifadesine birçok edebi eserde rastlanır. Bu kavram farklı eserlerde farklı şekillerde tasavvur edilse de hepsinin ortak noktası Lethe’nin unutturuş özelliğine değinmesidir ve kim bilir belki de unutuş insanoğluna sunulan bir lütuftur.
Lethe,
Yok eden -dağıtan, eriten- sıvından ver içmek için bana
Ve boş ve güçlü unutkanlığın tatlı merhemini ve lütfunu ödünç ver bana;
Yakın tut beni.
Gökyüzünden -cennetlerden- hızla ayrılırken,
Gece boyunca hızla ayrılırken
Çöz -açığa çıkar- yıldızları.
Sen, kılıcım ve darağacım,
(Sen) benim Lethe’msin.