Kuantum dolaşıklık, iki parçacık gibi iki sistem etkileştiğinde oluşur. İki sistem birbirinden uzak mesafelerde ayrıldığında dahi, özellikleri arasında iletişim kurarlar. Sistemlerden birini ölçen bir gözlemci buna karşılık gelen çok uzaktaki diğer sistemin ölçümlerini yapan ikinci gözlemcinin ölçümlerini tahmin edebilir.
Dolaşıklığı oluşturan etkileşime bir örnek: bir parçacık başka iki parçacığa ışıdığı zaman oluşur. Momentumun korunumundan dolayı, ışıma ürünleri momentumları birbiri ile ilişkili olacak bir durumda olmak zorundadırlar. Eğer bir tanesin momentumunu ölçersek diğerininkini de biliriz.
Albert Einstein bu tahminin olasılığını, “uzak mesafedeki tuhaf etki” diyerek önemsiz görmeye çalışsa da, daha sonra gelen Erwin Schrödinger ve John Bell bunun Kuantum Mekaniği'nin bir temel unsuru olduğunu tanımladılar.
Her ne kadar dolaşıklık iletişimin ışık hızından daha hızlı olmasına izin vermese de, bir cismin mükemmel kuantum kopyasını ışınlamak için kullanılabilir (her ne kadar birisinin asıl cismi yok etmesi gerekse de). Yeni yapılan deneylerde kuantum durumlar 100 km‘nin üzerindeki mesafelere ışınlandı.
Dolaşıklık sadece olağandışı deneylerde elde edilen bir özellik değildir. Sürekli karşılaştığımız sıradan madde büyük bir kuantum dolaşıklık derecesiyle karakterize edilmiştir.
Kuantum dolaşıklık, yeni yapılan bir araştırmaya göre Kuantum yerçekiminde yer alan uzay-zamanın farklı bölgelerinin birbirine bağlanmasından sorumlu olabilir. Farklı nesneler arasındaki dolaşıklık uzay-zamanda birbirleri arasında iletişim kurmasına neden olan bir solucan deliği dahi oluşturabilir.