Modern çevre bilimlerindeki en son gelişmelerden biri de Keeling eğrisidir; global iklim değişikliğinin mekanizmaları hakkında derin bir anlayışı mümkün kılan ve atmosferik karbondioksit yoğunluğunun detaylı zaman serileri olan Keeling eğrisi 1958'de başlamıştır.
Kürenin stratejik olarak farklı yerlerine dağılmış bölgelerinden hava örneklerinin fiziksel anlamda toplanarak küçük şişelere konması ve dünyada sınırlı sayıdaki laboratuvarlarda karbondioksit miktarlarının analizi dahil olmak üzere bu ölçümler 60 yıllık bu tarihin büyük kısmında yapılması güç şeylerdi.
Orbiting Carbon Observatory-2 (OCO-2) adlı uydunun amacı ise geniş jeografik bölgeler üzerindeki karbondioksidin spektral olaark ölçülebilmesi için platform sağlayarak bu limitleri ortadan kaldırmaktı. Böylelikle, gazın farklı uzaysal ve zamansal skalalardaki (ölçeklerdeki) yoğunluğunu etkileyen işlemleri daha önce eşi benzeri görülmemiş şekilde detaylıca inceleyebilmeyi mümkün kılıyordu.
Uydu, aynı zamanda atmosferik karbondioksiti etkileyen biyolojik süreçler hakkında değerli bilgi sağlayan fotosentezin temsilcisi olan güneş tarafından uyarılan floresanı da ölçebilmekteydi. OCO-2'den çıkan ilk sonuçlar, belirli nokta kaynaklardan gerçekleşen karbondioksit salınımının tespitini, El Niño ile ilişkili kara ve denizdeki karbondioksit varyasyonlarının ölçümünü ve bitkiler tarafından gerçekleştirilen toplam primer üretimin belirlenmesi için güneş tarafından uyarılan floresan ölçümlerini içermekte.
Etkileyici gözlemsel yetenekleri ile OCO-2, atmosferik karbondioksitin ölçümlerinin yeterli netlikte, çözünürlükte ve kapsamda gerçekleşmesini mümkün kılacak. Özellikle mevsimsel döngüler ile değişen karbon miktarlarını daha büyük bir kesinlikle ölçebilecek olan OCO-2, bu yolla antropolojik etki ve doğal etkenlerin karbon döngüsü, küresel ısınma, atmosferik ve iklimsel değişimlere ek olarak küresel ısınma ve atmosferik karbon miktarı arasındaki ilişkinin anlaşılmasını da son derece kolaylaştıracak.
Çalışma sistemindeki tutarlılık ve doğru sonuçlar üretebilme yeteneği ile, OCO-2'den elde edilecek verilerle bundan sonraki iklim değişikliği üzerine uygulanabilecek modülasyonlar, kısa ve uzun vadede geliştirilebilecek çözümler veya geciktirici uygulamalar da daha etkin ve verimli olarak seçilebilecek.