Renklerin festivali olarak da bilinen Holi Festivali, artık ana vatanı olan Hindistan’dan taştı ve neredeyse tüm dünyada kutlanır hale geldi. Holi, çoğu Hint festivallerinden farklı olarak sadece dini bir temel üzerine kurulmamış. İlk gününde iyiliğin kötülüğe karşı zaferini kutlanırken; ikinci günü ise kışın bitişi, baharın gelişi ve sevgiyi yüceltme amacı taşır. Festival, ismini şeytan kral Hiranyakashipu’nun kız kardeşi olan Holika’dan alır. Efsaneye göre, şeytan kral ölümsüzdür ve kendini tanrı sanmaktadır. Oysa öz oğlu Prahlada ona değil, Tanrı Vishnu’ya inanmaktadır. Sinirlenen kral oğluna türlü cezalar verir fakat hiçbiri onu inancından vazgeçirmez. Bunun üzerine kötü kalpli halası Holika, Prahlada’yı yakmaları gerektiğine kralı ikna eder. Holika yangından koruyan bir pelerin giyerek Prahlada’yı kucağına alır ve ateşin ortasına oturur. O sırada esen kuvvetli bir rüzgar pelerini halanın üstünden savurup yeğenin üstüne örter. Böylece Holika kendi kötülüğünde yanmış olur. Bu zaferi kutlamak için, Şubat sonu – Mart başı ilk dolunayın olduğu gece başlayan festivalde büyük bir ateş yakılır. İnsanlar ateşin etrafında döner, dans eder, şarkı söyler. Holika’yı sembolize eden büyük, çirkin bir kukla ateşte yakılarak o gecenin canlandırması yapılır. Ertesi gün, yani festival sonlandıktan sonra da insanlar ateşin küllerinden bir miktar alıp yıl boyunca kötülüklerden korunmak için evlerine götürür.