Vücut ısısının 35 derecenin altına inmesi anlamına gelen ‘hipotermi’ soğuk havanın korkulan sonucudur. Soğuk havada uzun süre korumasız kalan kişilerde hipotermi sık görülen bir sorundur. Zamanında müdahale edilmeyen kişilerde kalp ritim bozukluğu, kalp yetersizliği hatta ani kalp durmasına yol açabilir. Evsiz, sokakta yaşayan kişiler ile yüksek rakımda yaşayanlarda, kıyafet hazırlığı yapmadan kış sporu için dışarı çıkanlarda ve özellikle de çocuklar ile 65 yaş üzeri yaşlılarda hipotermi riski daha fazladır. Hipotermide süreç yavaş gelişir ve kişi bu durumun farkına varmayabilir. Uyku hali, konuşmada ağırlaşma, derin soluk alma isteği, el ve ayaklarda ağırlık hissi, kontrolsüz el ve ayak hareketleri, davranış değişiklikleri ve titreme hipotermiyi akla getirmelidir.
Isı kaybının yüzde 50’si baş- boyun bölgesinden gerçekleştiğinden mutlaka şapka, bere ve boyunluk hatta kar maskesi kullanılarak ağız ve burnun kapatılması gerekir. Baş-boyun bölgesi dışında ısı kaybı en çok el ve ayaklardan gerçekleşir. Uzun süre dışarıda kalacak kişilerin hipotermi riskini azaltmak için ellerini eldiven ile korumaları, ısıyı tutacak çorap giymeleri gerekir. Kaymayan ve su geçirmeyen ayakkabı tercihi önemlidir.
