Günümüzde cep telefonları, tabletler, dizüstü bilgisayarlar ve akıllı saatler gibi teknolojik aletler yaşamımızın ayrılmaz bir parçası haline gelmiştir. Sabah uyanır uyanmaz elimizi uzattığımız telefonlar, gün boyunca sosyal medya kullanımı, mesajlaşma, iş takibi, haber okuma veya oyun oynama gibi birçok amaçla sürekli elimizdedir. Ancak çoğu insan bu cihazların ne kadar mikrop barındırdığını pek düşünmez. Yapılan araştırmalar, cep telefonlarının tuvalet kapı kollarından veya klozet kapaklarından bile daha kirli olabileceğini ortaya koymuştur. Bunun nedeni ise çok basittir: Telefonlarımızı her yere taşırız, ellerimizle sürekli temas ederiz ve çoğu zaman hijyenine özen göstermeyiz.
Cep telefonu, tablet ve bilgisayar klavyeleri gibi sık dokunulan yüzeylerde bakteriler, virüsler ve mantarlar uzun süre canlı kalabilir. Özellikle Staphylococcus aureus, E. coli ve Salmonella gibi zararlı bakteriler bu yüzeylerde bulunabilir ve insan sağlığı açısından risk oluşturur. Toplu taşımada tutunduğumuz direklerden veya market arabalarından ellerimize bulaşan mikroplar, farkında olmadan telefon ekranına geçer. Ellerimizi yeterince yıkamadan cihaz kullanmak, yemek yerken telefonla oynamak veya başkalarının cihazını paylaşmak, mikropların yayılmasını hızlandırır. Ayrıca cihazların ısınması, bakterilerin üremesi için elverişli bir ortam sağlar.
Bilgisayar klavyeleri de mikrop yuvası olmaya adaydır. Ofislerde veya evlerde birden fazla kişi tarafından kullanılan klavyeler, grip ve soğuk algınlığı gibi viral hastalıkların yayılması için bir köprü görevi görebilir. Ellerimize bulaşan mikroplar tuşlara geçer ve klavyeyi kullanan bir sonraki kişiye bulaşır. Aynı şekilde tabletler ve akıllı saatler de sık dokunulan yüzeyleri nedeniyle hijyen riskleri taşır. Özellikle çocuklar, yemek yemeden önce veya tuvaletten çıktıktan sonra ellerini yıkamadan tabletlere dokunabilir ve bu durum, mikropların evdeki diğer bireylere yayılmasına sebep olabilir.
Akıllı telefonların sık sık yüzümüze yakın tutulması da bir başka risktir. Kirli bir telefonla yapılan bir görüşme sırasında, cihazın üzerindeki mikroplar kolayca cilde veya solunum yoluna taşınabilir. Akne ve cilt tahrişleri gibi dermatolojik sorunların bir kısmının bu şekilde kirli telefon ekranlarından kaynaklandığı düşünülmektedir. Ayrıca COVID-19 pandemisi sırasında hijyen alışkanlıklarının önemi daha da iyi anlaşılmış ve telefonların düzenli temizlenmesinin bulaş riskini azaltmaya katkı sağlayabileceği vurgulanmıştır.
Bu riskleri azaltmak için basit ama etkili önlemler alınabilir. Öncelikle ellerin sık sık ve doğru şekilde yıkanması, cihazlara dokunmadan önce ellerin temiz olmasına dikkat edilmesi çok önemlidir. Telefon, tablet ve bilgisayar klavyesi gibi yüzeyler düzenli olarak uygun temizlik mendilleri veya dezenfektanlı bezlerle silinmelidir. Su ve sabunla temizlenemeyen elektronik cihazlar için alkol bazlı ekran temizleyiciler önerilir. Ayrıca cihazları başkalarıyla paylaşmaktan kaçınmak, yemek yerken cihaz kullanmamak ve özellikle toplu taşıma sonrası cihazlara dokunmadan önce elleri yıkamak gibi alışkanlıklar, mikrop yükünü önemli ölçüde azaltabilir. Sonuç olarak, günlük hayatımızı kolaylaştıran bu teknolojik aletler hijyen kurallarına dikkat edilmediğinde sağlığımızı tehdit eden görünmez bir mikrop kaynağına dönüşebilir. Bilinçli kullanım ve düzenli temizlikle bu risklerin büyük ölçüde önüne geçmek mümkündür.
