Gazlı içecekler, ferahlatıcı ve köpüklü yapısıyla dünyada milyonlarca insanın favorisi haline gelmiş durumda. Üretim süreci oldukça ilginçtir: Temizlenmiş suya, aroma ve tatlandırıcılar eklendikten sonra yüksek basınçla karbondioksit gazı içeceğin içine verilir ve bu işlem "karbonatlama" olarak adlandırılır. İçtiğimizde hissettiğimiz o kabarcıklar işte bu gazdan gelir. En çok tüketilen ülkelerin başında ABD, Meksika ve Almanya gelirken, Türkiye’de de özellikle gençler arasında tüketim giderek artıyor. Ancak işin eğlenceli kısmının yanında sağlık açısından bazı riskler de bulunuyor. Yüksek şeker içeriği obezite, diyabet ve diş sorunlarına neden olabilirken; asitli yapısı mide rahatsızlıklarına ve kemik sağlığına olumsuz etkilere yol açabilir. İlginç bir detay ise bu içeceklerin bazı temizlik işlerinde kullanılabiliyor olmasıdır. Özellikle kolalı içecekler, içerdiği fosforik asit sayesinde lavabo gibi yüzeylerdeki pas ve kireci çözebilecek güce sahiptir. Bu durum hem içeriğin gücünü hem de neden dikkatli tüketilmesi gerektiğini gösteriyor. Sonuç olarak, gazlı içecekler bir yudumda hem bilim hem de keyif sunar; ama ölçüyü kaçırmamak şartıyla!
