Mısır’a yüzyıllardır hakim olmuş 26 firavun ailesi vardır. Her sülalede çeşitli hükümdarlar asırlarca ülkeye hükmetmiştir. Ayrıca bunlardan büyük bir kısmı da kendisini tanrı olarak ilan ettirmiştir. Bunlardan en bilineni şu olaydır: Hz. Musa (a.s) Tür Dağı’nda Allah’ü teala ile konuştu. Mısır’a gelerek firavunu hak dine davet etti. Fakat hükümdar bunu kabul etmedi ve yanındaki veziri Haman’a sordu. Vezir: “Musa, büyük sihirbazdır. Bizi aldatıp, memleketimizi elimizden almak istiyor.” dedi. Böylece Firavun’un imana gelmesine engel oldu. Bunun üzerine ülkede kafirlerin suları kan oldu, kurbağa yağdı, cilt hastalıkları ortaya çıktı. Firavun bu mucizeleri görünce gözü korktu. Hz. Musa (a.s) ile inananların Mısır’dan gitmesine izin verdi. Kısa bir süre sonra da bu kararından pişman olarak ordusuyla birlikte peşlerine düştü. Fakat Kızıldeniz’in Süveyş kısmında askerleri ile birlikte boğularak feci bir biçimde öldü. Bu olay Kuran-ı Kerim’in Bakara, Kasas, Taha, Şuara, Tahrim, Mü’min, Araf, Yunus, Zuhruf, Duhan, İsra, Saffat ile Ankebut surelerinde anlatılmaktadır. Yunus suresi 92. ayet-i kerimesinde: Ey Firavun senden sonra geleceklere ibret için, bugün senin bedenini cansız olarak kurtarıp bir tepeye atacağız. İşte insanlardan bir çoğu, hakikaten ayetlerimizden gafildirler. şeklinde buyrulmaktadır. 3000 yıldan bu yana firavunun cesedi hiç bozulmaya uğramadan günümüze kadar gelmiştir. Ceset İngiltere’nin Londra şehrindeki British Museum’da sergilenmektedir. Antik Mısır’da, Firavunların kutsal ve gizemli kabul edilen birçok adları vardı. Bu isimlerin en önemlisi, Firavunun tahta çıktıktan sonra kullandığı isimdir. Çünkü Firavunun aldığı isim, izleyeceği politikanın habercisi oluyordu. Misal; bir Firavun savaş tanrısı Mantu’nun ismini almışsa, askeri seferlerin artacağı anlamına geliyordu. Firavunların görev süreleri ölümleri ile son bulmaktaydı. Bütün Firavunlar, ölene dek tahtta kalmıştır. Bunların en meşhuru ve bilinen en uzun süre hükümdarlık yapanı Pepi II Neferkare’dir. Firavunlar uzun süre tahtta kalabilmek için 30 senede bir tören gerçekleştirirlerdi. “Gençleşme Festivali” ismini verdikleri bu törenlerin sihirli olduğuna inanılırdı. Firavunlar öldükten sonra cesetleri mumyalanır ve ülke genelinde 70 gün yas ilan edilirdi. Yas sona erdiği zaman, dirilince kullanacağını düşündükleri için özel eşyalarını da Firavun ile birlikte bir lahite koyuyorlar ve mezarı kapatıyorlardı.