Wisconsin H-Alpha Mapper teleskobunu kullanarak, gökbilimciler Fermi Bubbles'ı görülebilir spektrum ile gözlemlemeyi başardı. 'Fermi Bubbles' yüksek enerjili devasa gaz huruçlarıdır. Bu balonlar görselde de görülebileceği üzre Samanyolu'nun merkezinden iki zıt yöne doğru (multi-dimensional) saçılımlar olarak ortaya çıkmaktadır. Bu balonların muhtevası ve bir takım özelliklerinin niceliği ise bilinmemekteydi. University of Wisconsin-Madison'dan araştırmacılar Fermi Bubbles içindeki hidrojen ve azot cinsinden gazların atımını ölçmeye çalıştı. Yine yakın zamanda Hubble Teleskobu'nun aldığı ultraviyole (morötesi) emilim ölçümleri ile birlikte kendi ölçümlerini kombine eden gökbilimciler balonlardaki iyonize gazın yoğunluğu (dansite), basıncı ve sıcaklığına dair güçlü varsayımlar üretmeyi başardı ve bu ölçümler sayesinde bu gazların kaynağına dair literatüre yeni bir kaynak ekledi. 3 Haziran'da American Astronomical Society'nin 236. toplantısında bulgularını sunan araştırma ekibi, Samanyolu'nun merkezinden 25.000 ışık yılı uzağa -her iki yönde de- saçılan dev gaz balonlarını 2010 yılında Fermi Gama Işını Teleskobu tarafından keşfedilmesinden sonra tekrar revaçta bir konu haline getirmeyi başardı. Görece sönük ancak yüksek enerjili gaz huruçları saatte milyonlarca kilometre hızla saçılan gazlar barındırıyor ancak bu olayın birkaç milyon yıl önceki kökeni henüz tam olarak bilinemiyor. Şimdi ise gazın yoğunluğu ve iyon gazların basıncı için elimizdeki nicelik değerler ve yapılan gözlemler ile bilim insanları bu fenomenin kökenine dair olası senaryo ve modelleri teste tabi tutabilecek. WHAM teleskobu sayesinde şu an çok fazla lokasyondan çok farklı huruç noktasındaki basınç, hız ve yoğunluk değerlerini ölçebilecek olmamız bu noktada büyük bir avantaj sağlıyor. Galaksimizin merkezi çalışmak ve incelemek için oldukça zor çünkü gazlar görüntümüzü blokluyor ancak WHAM sayesinde uzak bir kaynağı ışık kaynağı olarak kullanarak bir takım interfere edilmiş görsel bilgiye ulaşmamız mümkün hale geliyor. Şu ana kadar yalnızca kızılötesi ve radyo dalgaları ile gözlemleyebildiğimiz bir takım galaksi alanlarını artık daha iyi gözlemleyip, diğer galaksiler ile karşılaştırma ve galaksimizin mekanik işleyişini ve bizim bu olaylardan ne oranda etkileneceğimizi anlama şansı bulabileceğiz.