D.i.y (Do It Yourself) İngilizce bir kelime olup, Türkçede “Kendin yap!“ anlamına gelir. Bu iki kelimenin insanlığa kattığı değer iki kelimeden çok daha fazladır. Tüketmeden önce üret, kaynakları tüketme, sende yapabilirsin, maliyete dikkat, eskiyi yenile, yeniyi farklılaştır, fikir üret, eyleme geç, kişiye özel vb. Sürekli bir tüketim çılgınlığına sürüklenen insanoğlu, bu akım sayesinde silkelendi ve üretmeyi tüketmenin önüne aldı. Sömürü düzenine zorlanan insanoğlu, belki de gün gelecek sömürecek kaynak kalmayacağını anlamaya başladı. Kim bilir? Sadece “üretmek” kelimesi, aslına bakarsanız kısır kalıyor burada. Üretmek, değiştirmek, tamir etmek, yenilemek, farklılaştırmak kelimelerini hepsi bir yerde kullanmanın karşılığıdır bu terim.
Kendin yap akımı dünyada her ne kadar 1912’lerde ortaya çıkıp 1950’lerde yoğun bir şekilde kullanılmaya başlanmıştır. Ama bu tarihi insanlık tarihinin ilk günlerine kadar götürebiliriz. Çünkü yaradılış gereği benlik, “ben yaptım“ duygusunun verdiği hazza her zaman muhtaçtır. Bunu da beslemek için halihazırda olanı değil, kendinden bir şeyler ilave ederek kendine özel, tek olanı ortaya çıkarmak gerekir. 1950’lerde evlerde yapılan değişiklikler ile kendini gösteren D.i.y çalışmaları günümüzde milyar dolarlık bir sektörün yakından takip ettiği bir akım olmuştur.
Peki, dünyadaki yaşı bu kadar eski olup günümüzde genç bir kısrak gibi koşturulan bu akım Türkiye’de ne zaman ortaya çıktı? Tek televizyon kanalının bulunduğui yıllarda, yani 1980’lerde TRT’de “kısa kısa” ve “kendin yap” adı altında programlar yapılmaya başlanmıştır. Kullanılmaya başladığı dönemlerde her ne kadar tadilat ve tamirat işleriyle de ilgili olsa bu programlar günümüzde daha özgün ve farklı alanlardaki işlerle ilgilidir. Dekorasyon, moda, oyuncak, güzellik, organizasyon, bahçe düzenleme, alanında olabileceği gibi yiyecek-mutfakta da kendin yap çalışmaları olarak anılmaya başlandı. Bu pencereden bakarsak ninelerimizin yaptığı yama, çaktıkları çit, diktikleri yorgan, yaptıkları peynir, mayaladıkları hamur ve sirke, kurdukları turşu da birer kendin yap projesi değil midir? O zaman kendin yap projelerinin ne kadar eski bir eylem olduğunu daha iyi anlayabilirsiniz.
İlk olarak ev tadilat ve tamiratı olarak başlanan bu çalışma, günümüzde oldukça gelişti. Dekorasyon, süs eşyaları, hediyelik eşya, bebek ve çocuk aksesuarları, mutfak, moda, takı, kişisel bakım- güzellik, organizasyon alanlarına da yayıldı. Bu çalışmayı yaparken iki yol izlenebilir. Yapmayı istediğiniz çalışmanın gereklerine göre yapı marketlerinden temin edilebileceği gibi nalbur, kırtasiye, tuhafiye, market, hatta yiyeceği sayarsak pazar ve manavdan bile temin edilebilir. Ya da kendin yap projeleri geri dönüşüm çalışmaları ile birleştirilerek daha da anlamlı ve değerli hale getirilebilir. Örnek vermek gerekirse kedi evi yapmak bunlardandır. Kedi evi boş ve atık kutularla yapılabilir. Bu takdirde masraflar iyice minimize edilmiş olur. Önceleri zamanının büyük bölümünü evde geçiren ev hanımları, orta yaş üzeri bayanlar iken son dönemlerde 15-30 yaş ağırlıklı genç yetişkin kesimin ilgisini çekmektedir. Yaş aralığı bu olunca D.i.y kendin yap çalışmalarının çılgınlık seviyesinde bir trend olmuştur.
Maddi ve manevi olarak donanımlar kazandırmayı hedefleyen bu uğraşı ile donanımlarınız artar, yaparken eğlenir bittiğinde gururlanırsınız. El becerileriniz gelişir. Sürekli aktif olursunuz, farkına bile varmadan fikirler üretir ve uygulama yapmak için zaman yaratırsınız. Özgünleşir, aleladelikten kurtulur, sıra dışı olursunuz. El emeğinin değerini anlar, kıymet bilirsiniz. El emeği ile hayatını kazananlara karşı empati yeteneğiniz gelişir, daha ılımlı olursunuz. Kafanız ve eliniz sürekli meşgul olacağı için boş iş ve takıntılardan arınırsınız. Motivasyon yeteneğiniz artar, hedeflediğiniz bir işe nasıl motive olacağınız konusunda kendi kendinizi eğitirsiniz. Evinizde hobi olarak başladığınız bu uğraş ile ortamları güzelleştirirken sizde ruhen sizi yoran yüklerden arınırsınız. Kısacası doğa ve canlılar korunur, kaynaklara zarar verilmez.