Dil ve Renk
Renkleri algılama biçimimiz, yaşamımız boyunca da değişebilir. Örneğin, Açık ve koyu maviyi --“ghalazio” ve “ble”-- tanımlamak için iki temel renk terimine sahip olan Yunanca konuşanlar, İngiltere'de uzun süre yaşadıktan sonra bu iki rengi daha benzer görme --İngilizce'de temel renk terimi olarak "blue" kullanılır-- eğilimi gösteriyor.
Her gün İngilizce konuşulan bir çevrede bulunmaktan kaynaklı, ana dili Yunanca olanların beyni, daha önce ayrı tanımlama şeklinde kullandıkları “ghalazio” ve "ble" renklerini aynı renk kategorisinin bir parçası olarak yorumlamaya başlıyor.
Bu durum yalnızca renklerde görülmez, esasen farklı diller, yaşamın tüm alanlarında algılarımızı etkileyebilir. Alanda yapılan çalışmalar, farklı dillere maruz kalmanın ve farklı diller konuşmanın gündelik nesneleri algımızı nasıl değiştirdiğini de araştırmaya devam ediyor. Bu durum oldukça mümkün görünüyor çünkü yeni bir dil öğrenmek, beynimize dünyayı farklı şekilde yorumlama yetisi kazandırıyor.