Saydam ya da yarısaydam olarak tarif edilen, genel olarak sert bir formda gördüğümüz, kırılmaya çok müsait, inorganik amorf yapıda bulunan katı malzeme cam olarak tanımlanır. Cam ani bir hızla soğutulmuş alkali ve toprak alkali olan metal oksitlerle, bazı metal oksitlerin çözülmesi sonucunda meydana gelen akışkan yapıdaki malzemedir ve ham maddesi silisyumdur. Silisli kumun ateş üzerinde eritilmesi ve bazı maddelerin ilave edilmesi ile elde edilir. Cam katılaşırken; amorf yapısını korumaya devam eder. Amorf yapı, camın sağlam olması ve saydamlık derecesine önemli katkı sağlar. Katı maddelerin kristalleşmesi özelliğini cam göstermez. Bu nedenle bazı zamanlar sıvı grubuna da dâhil edilir. Cam çok eski çağlardan beri var olan ve insanlığın kullandığı bir maddedir. Bizim tarihimizde ise eski beyliklerden Artuklular zamanında camilerin, medreseleri inşasında cam kullanıldığı bilinmektedir. İstanbul Türk toprağı haline geldikten sonra yani 16-17. yüzyıllarda cam alanında ciddi gelişmeler görülmüştür. İlk kez ne zaman elde edildiği ile ilgili günümüzde kesin bir bilgi yoktur. Ancak antik çağlara dayandığı yönündeki bilgiler doğrudur. Bulunan ve üzerinde tarih yazan en eski cam M.Ö. 1551-1527 yıllarına aittir ve bir boncuktur. Bu boncuk Firavun Amenhotep’e aittir. Anadolu topraklarında cam, Orta Asya’dan buraya göç eden Selçuklular sayesinde tanınmış ve yaygınlaşmıştır. 15.yüzyıl civarında Venedik’te ilk kristal cam icat edildi. 1675 yılında George Ravenscroft adlı cam ustası, cama kurşun oksit ilave ederek kurşunlu camın icadını yapmıştır. Büyük cam levhaların icadı ise günümüze yakın bir tarihte; 1902 yılında yapılmıştır. Colburn camdan pencere yapımı için seri üretimi yapmış ve levha cam kesimi makinesinin patentini de almıştır. Camdan yapılmış kavanozlar ve şişeler, 1904 yılının Ağustos ayında, Michael Owen’ın icat ettiği bir makine ile yapılmaya başlanmıştır.
Türk topraklarında ilk cam fabrikası, Cumhuriyet Dönemi’nde 1934 yılında kurulmuştur. Günümüzde de varlığını devam ettiren Paşabahçe fabrikası da bu dönemde faaliyete geçmiştir. Devam eden yıllarda fabrikaların sayılarında artış yaşanmış ve dışarıya ihraç başlamıştır. Bunun dışında özel şirketlerin birçoğu da cam fabrikası yapmıştır. Cam çok eski çağlardan beri süs eşyası ya da eşya yapımında sıkça kullanılan bir malzemedir. Günümüzde ise uzay teknolojileri ve iletişim gibi çeşitli alanlarda yaygın olarak kullanılır. Camın kullanılabilir hale gelmesi için dökme, çekme, presleme, yüzdürme, köpük haline getirme gibi bir dizi biçimlendirme yönteminden geçirilmesi gerekmektedir. En iyi camın beyaz kumdan yapıldığı bilinmektedir. Aynı zamanda ana malzemesi kumdur ve soda ile kireç temel bileşenleri oluşturur. Soda camın düşük sıcaklıkta akıcı hale gelmesini sağlarken, kireç kimyasal etkilere dayanıklı olması için önemlidir. Camın hammaddesi olan silisyum en çok kumda bulunmaktadır ve bilgisayar kontrollü ortamda maddeler ayrıştırılmaktadır. Gerekli hammaddeler karıştırıcılara alınıp, fırınlara aktarılmaktadır. Fırında, 1500 santigrat derecelik sıcaklıkta ergiyen karışıma, kireç karıştırılarak saydam hale getirilmektedir. Fırında ergime sağlanırken, içindeki havanın uzaklaştırılır. 12 saat boyunca fırında kalan karışım, bu süre sonunda akışkan hale gelmektedir. Bu aşamadan sonra çalışma havuzuna alınır ve kontrollü bir şekilde soğutulur. 1100 dereceye kadar soğuduğunda ise şekillendirme işlemi için kanallardan akışı sağlanır. İstenen büyüklükte kesilen ve ateş parçası gibi görünen cam, kalıplara alınarak şekil verilmektedir. Yapılacak ürünün şekline göre farklı kalıplarla şekil verilmektedir. Mesela bardaklar, pres makinalarında üretilmektedir.