ONLINE DERSLER

Bobby Fischer

  • # Biyografi
  • Okuma Süresi 3
bobby-fischer

Dünyanın en iyi satranç oyuncularından biri olarak kabul edilen Bobby Fischer, kazandığı şampiyonluklar kadar muhteşem zekasıyla da bilinir. 9 Mart 1943 yılında Alman biyofizikçi Hans-Gerhardt Fischer ve Polonyalı Yahudi fizikçi Regina Wender’in oğlu olarak Chicago’da dünyaya geldi. Ancak 2002 yılında yapılan bir araştırmaya göre, Bobby Fischer’ın biyolojik babasının Paul Nemenyi adında Macar bir fizikçi olduğu ortaya çıktı. Bobby, 1949 yılında satranç oynamaya başladı. Ablası Joan ile birlikte satranç oynamayı bir şekerlemeciden aldıkları setten çıkan talimatlara baka baka öğrendiler. Zamanla annesi ve ablası satrançtan sıkılınca Bobby Fischer tek başına oynamaya başladı.Aynı yıl ailesiyle Long Island’a gittikleri tatilde Bobby eski bir satranç kitabı buluyor ve bu kitapla birlikte satranca olan ilgisi artıyor. Oğlunun sürekli olarak tek başına satranç oynamasından endişelenen anne Fischer, 14 Kasım’da bir gazeteye oğlunun yaşıtı olup da onunla satranç oynamak isteyen birinin olup olmadığını sormak için kart atıyor. Gazete bu isteğe olumlu yanıt vermese de bu talebi Amerikan satrancının lideri kabul edilen Hermann Helms’e yönlendiriyor. Helms, bu küçük satranç meraklısını 17 Ocak 1951’de gerçekleşecek turnuvaya davet ediyor.

8 yaşındaki Fischer, sürekli tek başına oynamanın vermiş olduğu dezavantajla Max Pavey’e karşı oynadığı maçta sadece 15 dakika dayanabiliyor. Fakat maçlarını izleyen Brooklyn Satranç Kulübü Başkanı Carmine Nigro, Fischer’dan etkileniyor ve ona 5 yıl boyunca satranç dersleri veriyor. 1956 yılında artık 13 yaşında olan Fischer, ülkenin en iyi satranç kulüplerinden olan Hawthorne Satranç Kulübü‘ne katılıyor. Burada hem sonradan akıl hocası olacak Jack W. Collins‘le maç yapma hem de kulübün büyük kütüphanesinden yararlanma fırsatını yakalıyor ve kendisini geliştiriyor. 1956 yılı Fischer’ın oynadığı birçok oyundan zaferle ayrıldığı ve kendisini profesyonel anlamda kanıtladığı yıl olarak göze çarpıyor. Özellikle uluslararası usta olarak nitelendirilen Donald Byrne’le yaptığı maç sırasındaki hamleler, satranç dünyasında şöhretini pekiştiriyor. 1957 yılında 2231’lik rekor bir skorla Birleşik Devletler Satranç Federasyonu’nun en genç satranç ustası ünvanını kazanıyor. Bu dönemde önemli satranç ustalarıyla yaptığı maçlar ve skorlarıyla Uluslararası Usta ünvanını alıyor. 1958’de Rusya’ya gitmek istiyor. Bunun üzerine annesi, Sovyet lider Nikita Kuruşçev’e mektup yazarak oğlunun Dünya Gençlik ve Öğrenci Festivali için resmi bir davetiye almasını sağlıyor. Davetiye geç de olsa geliyor ve Fischer 1959’da “I’ve Got a Secret” (Bir Sırrım Var) adlı yarışmaya çağrılıyor. En iyi 6 oyuncu arasına giren Fischer, dünyadaki en genç oyuncu olarak Adaylık Turnuvası’na da katılmaya hak kazanıyor. Bu turnuvayı da ikinci olarak bitiren genç Fischer, 1966 yılına kadar birçok turnuvada birçok şampiyonluk kazanıyor. Hatta 1964 yılında Hollywood Hotel’de 50 kişiyle aynı anda maç yapmış ve tabii ki hepsini kazanmış. ve O artık herkesin maç yapmak istediği bir oyuncu haline geliyor. Fakat 1966 yılında Sovyet oyuncuların maçlarda şike yaptığını düşündüğü için satranca ara veriyor.

Bobby Fischer verdiği aranın ardından 1970 yılında Yugoslavya’da düzenlenen bir turnuvayla satranca geri dönüyor. Turnuvadan 17 galibiyetle şampiyon olarak ayrılan büyük deha, hiçbir oyunda 2 dakikadan fazla zaman harcamamış ve turnuva boyunca yaptığı tüm hamleleri ezbere sayabilmiş. Ardından 1 Eylül 1972’de Spasski‘ye karşı yaptığı maçta dünya şampiyonu oluyor ve 200.000 dolar ödül kazanıyor. Bu zaferin ardından New York Belediye Başkanı 22 Eylül’ü Bobby Fischer Günü ilan etti. 1975 yılında Anatoly Karpov ile ünvan maçı yapması beklenen Fischer, Uluslararası Satranç Federasyonu FIDE‘den maçın oynanabilmesi için bazı koşulların yerine getirilmesini istemiş, aksi halde maça çıkmayacağını söylemiş. Fischer’ı reddeden FIDE, ünvan maçı yapılmadığı halde Karpov’u yeni Dünya Şampiyonu ilan ediyor ve bu olaydan sonra Fischer, 17 yıl kadar ortalarda gözükmüyor. 1992 yılında Fischer, Yugoslavya’da yeni bir maç için ortaya çıkıyor. O dönem Yugoslavya’ya amborgo uygulayan ABD, eğer Yugoslavya’da maç yaparsa Fischer’a 10 yıl hapis ve 250.000 dolarlık para cezası verileceğini ve Amerika’ya dönecek olursa 3.65 milyon dolarlık birincilik ödülünü de devlet hazinesine bırakacağını bildiriyor. Buna rağmen Fischer, 30 Eylül 1992’de Yugoslavya’da Spasski’yle  yeniden oynuyor ve  10 kez yenip 5 kez yenilip 15 kere de çekiliyor. Bu maçtan 3.65 milyon dolar kazanıyor ve kaçak hayatı böylece başlamış oluyor. Bu kaçak hayat 12 yıl sonra Japonya’nın Narita Havaalanı’nda son buldu. Japonya’dan Filipinler’e geçersiz bir pasaportla geçmeye çalışırken yakalanan Fischer, 9 ay hapiste kaldıktan sonra araya İzlanda’nın girmesiyle serbest kaldı ve İzlanda vatandaşlığına kabul edildi. Pek çok kişi tarafından gelmiş geçmiş en büyük satranç ustası olarak kabul edilen satranç dahisi ve şampiyonu Bobby Fischer, 64 yaşında böbrek yetmezliğinden hayatını kaybettiğinde yeni bir tür satranç olan “Fischer satrancı” ve “Fischer saati“nin yaratıcısıydı. Dehadan deliliğe doğru uzanan yaşantısında satranç oyununa getirdiği pek çok yeni açılış, bitiriş ve kendine özgü saldırgan üslubuyla satranç tarihine adını kazıyan Fischer, My 60 Memorable Games (Hatırlamaya Değer 60 Maçım) adlı kitabıyla da satranç literatürüne büyük katkıda bulundu.

Kaynak : Emre Sakallıoğlu \ Teleperformance

#Biyografi KATEGORİSİNDEKİ DİĞER PARAGRAFLAR

Anasayfa
Üye Girişi Yap
Sepetim (0)
Kitaplar
Paragraflar
Blog
İletişim