Belli bir uyarana karşı oluşturduğunuz tepki, önemsiz ve sıradan görünebilir ancak sizin hakkınızda çok şey söyleyebilir.
Binghamton Üniversitesi'nde, Psikoloji Bölümü Yardımcı doçentlerinden Sarah Laszlo ile Elektrik ve Bilgisayar yardımcı doçenti Zhanpeng Jin'in öncülüğünde gerçekleştirilen bir araştırmada, EEG başlıkları giydirilen 50 bireyin ayrı ayrı beyin aktivitesi kayıtları alındı. Kayıtlar alınırken, bireylerden insandan insana değişen tepkilerin üretilip üretilmediğini ortaya çıkarabilmek adına dizayn edilmiş 500 ayrı görsele bakmaları istendi. Örnek verilecek olursa bu görsellerin ve uyaranların içinde, Anna Hathaway'den bir dilim pizzaya; bottan 'conundrum' kelimesine kadar birçok bağımsız spesimen bulunuyor.
Yapılan deneylerin sonucunda, gösterilen her görsele katılımcıların beyinlerinin farklı tepkiler ürettiği görüldü. Öyle ki; bilgisayar her gönüllünün 'beyin-izi' (brainprint - terimde aynı şekilde bireye özgü olan 'parmak izi'ne gönderme yapılıyor) şemasını yüzde yüz kesinlikle belirleyebiliyor.
Çalışmaları hakkında Laszlo'nun yaptığı açıklama şöyle : "Her bireyin, her biri için farklı şeyler hissedeceği bu görsellerden yüzlercesini aldığınız zaman, yine her bireyi onlara baktıklarında oluşturdukları beyin aktivitesinden tanıyabiliyorsunuz."
Araştırmacıların Neurocomputing dergisinde 2015 yılında "Brainprint" başlığı ile yayımlanan çalışmalarında, tek bir kişiyi tepkilerine bakarak 32 kişilik grup içinden yalnızca %97'lik bir doğruluk oranı ile tespit edebilmişti ve bu çalışmada yalnızca kelimelere verilen tepkilere bakılmıştı, görsellere değil.
Laszlo'ya göre, bu doğruluk payını yüzde 97'lerden yüzde 100'e çıkarmak çok büyük bir olay, çünkü bu sonuçların günlük hayattaki uygulamaları yüksek güvenlik koşullarında ve adli tıpta çok işe yarayabilir, ki böyle koşullarda %97 emin olmak pek de işe yarayan bir şey değildir.
Beyin biyometriği bu anlamda son derece umut verici görünüyor çünkü, parmak izi veya retina gibi değiştirilebilir ve çalınabilir! bir şey değil.
Zhanpeng Jin' e göre ise, bu teknolojinin basit güvenlik sorunları için her yerde kullanılabilir olması, yakın gelecekte pek mümkün görünmüyor ancak daha ciddi güvenlik meselelerinde yani tekil işlemlerde kullanılması ve önemli sonuçlar alınması son derece mümkün.