Işığın bereketidir ayçiçeği. Zorlu kışın ve bahar yağmurlarının ardından güneşe bakarak yeşerince filizleri; başlar ayçiçeğinin saltanat mevsimi. Göğe açılan sarı yapraklar ortasında siyah benekleriyle uğur böceği, tabiattaki harikulade ahengin sonsuz güzelliklerinden sadece biri! Ayçiçeği, uğur böceği, toprağın, suyun bereketi… Hepsi belki tek kelime: Yaşamanın saadeti! Bulutlar böyle dönmese, üstüme yağmur inmese, toprağım böylece beslenip tohumumu tutmasa, özüm filizlenmese nasıl dururum tek, ayakta, güneşe baka baka? Gelenler olmuş, gidenler de… Çınlıyor boşlukta, seziyorum, ben gibi binlerce çiçeğin derinden derine şarkıları! Açılmış avuçlar gibi yapraklarım maviliğe, saçlarım sarı, kulak verdim dinliyorum zamanın rüzgârlarını! Ayçiçeği denizi… Toprağın çekirdekten çekirdeğe serpilişi… Her biri ayrı bir ilgiyle dinliyor sizi. Her biri ayrı bir ışıkla kutluyor gelişinizi. Güneş bir, ay bir; aramızda yürüdükçe siz, gönüllerde huzur bir! Güneş kadar, ay kadar, biliriz, yüzümüz sevgiyle de türkülenir! Tavaf! Döner toprak, döner su, döner devran, döner insan: Görünür âlemin özü bir çiçeğin gözünden! Önce özleri döner, sonra yüzleri. Önce özleri bilir onu, sonra sözleri. Çiçeğin kelimesi nedir? Kokusu, belki… İnsanın kelimesi nedir? Aklı, sevgisi… Komşu olur birbirine iki öz, iki söz, bir yerinde dünyanın, söyleşir durur günden-geceden, ezeli hem ebedi. Ve yükselir göğe müşterek kelimeleri… Minareleri şehrin ve ayçiçekleri!